Sayfalar

21 Mart 2014 Cuma

TERİM DERS VERDİ

Türkiye Futbol Direktörü ve A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin Yeni Dönemde Liderlik oturumuna katıldı.
Anadolu Ajansı'nın haberinden anlaşıldığı kadarıyla Terim, her zamanki iddialı sözlerini bir kez daha kullanmış, kendisini herkesten ayrı bir yerde konumlandırmasının kendince mantığını anlatmış ve bir kitap yazacağının müjdesini (?) vermiş.

Türkiye Futbol Direktörü ve A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin Yeni Dönemde Liderlik oturumunda, "Herkesin futbolu bir değil. Hele hele bazılarının hobi, bazılarının oyuncak halde kullanmak istediği bu önemli oyunda herkes zaten birer teknik adam olarak gereğini hemen yapar. Böyle baktığımızda benim ortaya koyduğum cümleler, benim söylediğim kelimeler veya söylemler bazen bize çok ağır olarak geri döndü" dedi.
Liderlik bir yana Terim, nasıl oluyor da konusu ekonomi olan bir toplantıda konuşmacı olduğunu şu hatırasıyla birlikte anlattı.
"Faruk Süren başkanken 1996 yılında Galatasaray'ın başına geldiğimde, kendisi önemli bir iş adamı, yönetimlerimiz genel olarak önemli iş adamlarından oluşuyor, o zaman şu cümleyi zikrettim; 'Birincisi, ben bir teknik adamım, mümkünse yönetime girmek isterim ayda bir ve girdiğim zaman da bana istediğinizi sorabilirsiniz. İkincisi, futbol sadece teknik değildir, idaridir ve ekonomiktir. Nasıl mı? Hemen bir örnek vereyim. Yönetim bir transfer kararı alırsa bu bir idari karardır. Bu idari karara bir rakam biçerse ki oyuncu ve kulübüne vermek zorundadır, bu da ekonomik bir karardır. Sonunda teknik olarak doğru olup olmadığını kime soracak? En azından benim olduğum takımlarda bana soracak. Sormayanlar olabilir. Dolayısıyla bu felsefeyi yanlış anlamayın, işe karışmak ya da kendime ait bir erki daha güçlendirmek diye bir niyetim olmazdı, hiç olmadı, sadece doğru kararı beraber verelim. 'Madem ki bir kurumuz, kuruluşuz, o zaman gerçeğe veya doğruya en yakını hep beraber vermekten herhangi bir ego dolayısıyla da vazgeçmeyelim' gibi bir yaklaşım var. Dolayısıyla benim verdiğim karar iyidir, kötüdür veya azdır, çoktur, direkt ilintili. Bu yüzden ekonomi zirvesinde olmayı bir futbol adamı, hak ediyor bence."
Fatih Terim, herkesten önde olduğunu iddiasını şu sözlerle vurguluyor:
"17 yaşımdayken Adana Demirspor'da oynadım. 20-21 yaşımdayken Galatasaray'da oynadım. O zamanlar böyle yaşlarda oynamak kolay değildi. Şimdi oynatmazsak kızıyorlar ama o zaman öyle değildi. Büyüğünüzden önce duşa giremediğiniz zamanlar bunlar. 23 yaşımda A Milli Takımın kaptanı oldum. Çok genç yaşta Milli Takımın teknik direktörü oldum, gibi, gibi, gibi... 
Terim'in anlattıklarına göre kendisinden önceki çalıştırıcılardan farkını zaman ve mekan ayrımı yapmadan ekibiyle etkileşim içinde olmak olarak gösteriyor.
"Şimdi burada hep şöyle büyüdüm. Zaten çok başarımız yoktu ama olan başarıları da abartmakta üstümüze yoktu. Dolayısıyla hep liderler şöyleydi; liderler ağırdır, oturaklıdır ve de uzaktan kumanda eder, çok da muhatap olmaz, yerine başkasını gönderir, onlar konuşulur ancak ben hiçbir zaman bunu kullanmadım. Hep ekibimin içinde oldum, bire bir oldum, aktif oldum. Tavsiye ediyorum. Statik liderlikten ziyade aktif, efektif liderlik daha doğru geliyor bana. Çalışma saatim hiç belli değildir. Eşim bazen bana kızıyor, saate bakmadan telefon çeviriyorum, 'İnsanlar uyuyordur' diyor. 'Bizimkiler uyumaz' diyorum. Halbuki rahatsız ediyorum aslında ama 'Ben uyumuyorsam kimse de uyumasın' gibi de açıkçası... Bu gerçeği de söyleyeyim yani. Böyle oluyor bazen. Her yerde olabilirim, her dakika olabilirim. Böyle efektif liderliği seviyorum. Hiç kimsenin düşünmediğini düşünmek, hiç kimsenin yapmadığını yapmak ve bir farklılık yaratmak; açıkçası ben böyle elde ediyorum eğer varsa. Bu yaklaşımım inanıyorum ki ekip arkadaşlarımı da mutlu ediyor ve bire birde bundan dolayı arkadaşlarımın performanslarının arttığına da şahidim... Bugüne kadar pansuman yaparak hiç çalışmadım. Daha geniş kapsamlı ameliyata giden ve sonunda bir rönesans veya devim olacaksa onu yapmaya çalışan biriyim."
Kitap müjdesi (?)
Seveni kadar sevmeyeni de fazlasıyla bulunan Terim'e teknik direktörlük yapsın ya da yapmasın konuşurken katlanamayanlara da kötü bir haber var, futbol direktörümüz bir kitap yazıyor. Terim'in yaşadıkları ve başarılarıyla ilgili tezlerini yüksek egosuyla harmanlayarak meraklısına paylaşması bekleniyor.
Terim, genellik tercih ettiğinin aksine eleştirileri, genellikle tercih ettiği kendisini kurban olarak sunma, başkalarını suçlama ve anlaşılamadığında ısrar yöntemleriyle anlatmış. Sözleri şöyle:
"Herkesin futbolu bir değil. Hele hele bazılarının hobi, bazılarının oyuncak halde kullanmak istediği bu önemli oyunda herkes zaten birer teknik adam olarak gereğini hemen yapar. Böyle baktığımızda benim ortaya koyduğum cümleler, benim söylediğim kelimeler veya söylemler bazen bize çok ağır olarak geri döndü. Kazandığınız zaman takdir mekanizmasını işletemeyenler, kaybettiğiniz zaman eleştiri nezaketsizliğini de ifade edemiyorlar. Herkes eleştiriyor; yeter ki nezaketli olsun. Siz yapılmamışı veya kazanılanı, başarıyı iyi ifade ediyorsunuz, nezaket olarak da eleştiriye hakkınız vardır. Onun dışında hiçbir şeye hakkınız yoktur. Son 10-15 senemizde biliyorsunuz neler oldu. Risk almadan başarı olmaz. Sizde de olmaz, bizde de olmaz. Hayallerinizi gerçeğe çevirmek için 'çılgınca' demiyorum ama o statükoyu koruma adına bu ülke bir asrını vermiş. Ben burada farklı olmaya çalışmıyorum, fark yaratmaya çalışıyorum. Çeşitli riskleri aldık, ondan sonra kendimi, dünyanın en önemli takımlarından birinde buldum."
Fatih Terim, yapılan işlere gerekli anlamın yüklenmesinden yana olduğunu söyleyerek, bunu iş verenlerin çalışanlara da sağlayabileceğini önerdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder