Sayfalar

22 Aralık 2012 Cumartesi

KIYAMET KADIKÖY'DE KOPTU!

Fenerbahçeli futbolcular, Karabükspor karşılaşmasından önce armayı öperek Meireles'e, çıkarken ellerinde tuttukları pankartla Lefter'e selam çakmıştı. Sarı lacivertliler, oynadıkları oyunla ise adeta Aykut Kocaman'ın istifasına zemin hazırladı.

3-1 kaybedilen Karabükspor maçının tanımlanabilecek bir yanı yok. Daha önce burada sözü edilen Kasımpaşa maçından da büyük bir facia olduğunu söylemek yeterli olacaktır. O maçta günah keçisi ilan edilen Alex, ancak ilk yarıyı tamamlayabilmişti. Bu kez sorumluluğu Selçuk'a yıkmak elbette akıl karı olamazdı -ki onun da Fenerbahçe formasıyla son kez izlediğimiz düşüncesindeyim- Aykut Kocaman, rezaletin sorumluluğunu üstüne aldı.

Bu satırların yazarı Alex de Souza hayranıdır ama Fenerbahçe'deki günlerinin daha önce sona ermesi gerektiği düşüncesindedir. Aykut Kocaman'ın ve yönetimin verdiği kararı teknik bir karar olarak anlamakta ve futbol aklının saha içinden saha dışına aktarılması hamlesi olarak yorumlamaktadır. Aykut Kocaman'ın istifasını da aynı yorumun devamı olarak başarılamayan girişim sonrası normal ve hatta gerekli olarak nitelemek gerekir.

Fenerbahçe için bu noktadan sonra yapılması gereken, doğru hamleyi başarıya ulaştıracak doğru kişi ve kişileri bulmak olmalıdır. Ancak kulübü yakından izleyenlerin hemen hatırlayacağı gibi, benzer durumlarda çalışılan teknik adamın tam tersi karakterde bir çalıştırıcıyı göreve getirdiğini bilmek umutsuzluğa sevkediyor. Bu satırların yazıldığı sırada Fenerbahçe Yönetim Kurulu'nun istifayı kabul etmediği ve oyuncuların da geri dön çağrısı yaptığı haberleri geliyor. Düşük bir olasılık ama Aykut Kocaman'ın istifasını geri almasını sağlamak da başka bir seçenek.

Meşum 3 Temmuz sürecinde sadece takımı değil belki tüm camiayı bir arada tutmayı başaran bir kişi olarak tarihe geçen ve adı hep saygıyla anılması gereken Aykut Kocaman'ın benzer bir başarıyı futbol takımında gösterememiş olması ise ayrıca değerlendirmeli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder