Sayfalar

5 Aralık 2012 Çarşamba

SAHADAKİ STİL İKONU


“Sol ayağı ile şut çekemiyor, kafa vuruşu yapamıyor, rakipten top kapamıyor, çok da fazla gol atmıyor. Bunlar haricinde fena değil…” Bu sözler, futbolun erken dönem stil ikonlarından George Best'in Beckham hakkında söyledikleri…

David Beckham, baş döndürücü futbol yaşantısının artık sonuna gelen yıldızlardan… Manchester United'da yıldızı parladığında "Güzel Çocuk"tan öteydi elbette. Sir Alex Ferguson ondaki ışığı görmüş ve “Kırmızı Şeytanlar"ın efsanevi 7 numaralı formasını teslim etmekten çekinmemişti.

O günlerde de hırslıydı. "Fergie'nin Yavru Kuşları" Nicky Butt, Gary ve Phil Neville ile birlikte hayal kurarlarken bir gün televizyonu göstermiş ve "Karım olacak!" demişti. Gösterdiği kişi Victoria Adams'tı.


George Best, sözlerine sinen kıskançlığı bir yana bırakırsak haksız da sayılmazdı. Evet, çok da hızlı değildi. Sol ayağı, sağ ayağının yanına promosyonla veriliyordu. Kafayla o kadar az golü vardı ki "Saçı hiç bozulmuyor" esprilerine maruz kalıyordu. Ama sağ ayağı…

Kariyeri boyunca uzun dönem sakatlıklar dışında iki elin parmak sayısını geçmeyecek kadar antrenman kaçıran Beckham gerçek anlamda bir profesyonel. İnatla çalışmalarını sürdüren David'in öldürmese bile süründüren sağ ayağını, evinin arka bahçesindeki futbol sahasında geliştirmeye devam ettiği biliniyor.

Manchester United formasıyla altı Premier League şampiyonluğu yaşayan Beckham, 1999 yılında da Şampiyonlar Ligi kupasını kazandı. Kupayı havalandırdıkları maç, Bayern Münih'in "kazandım" derken kaybettiği, Manu'nun oynanmamış kabul edilen sürede iki gol bulup kazandığı maçtı. Goller köşe vuruşlarından gelmiş, kornerleri Beckham kullanmıştı.

2002-2003 sezonunda üst üste dördüncü kez elde edilen şampiyonluğa gidilirken Menajer Ferguson ile arasında geçen bir olay, Beckham'ın Manchester günlerinin sonuna geldiğini haber veriyordu. İddiaya göre kızgın Ferguson, bir iddiaya göre Beckham'a ayakkabı fırlatmış, bir başka iddiaya göre ise tekmelediği ayakkabı oyuncusuna gelmişti. Doğru olan, David'in gözünden yaralandığıydı. İngiltere'de konuşulan konu kimin kalıp kimin gideceğiydi. Giden, Beckham oldu.

POP STAR AİLESİ
1999'daki Victoria - David Beckham evliliği, herkesin hoşuna gitmemişti, özellikle de Alex Ferguson'ın… Bu sözler, ona ait: "Evlenene kadar hiç bir sorunu yoktu. Gece yarılarına kadar akademide çalışan bir çocuktu. Eğlence dünyasından biriyle evlenince işler zorlaştı. Hayatı asla aynı olmadı. Şimdi artık çok ünlü biri ama futbol, hayatının küçük bir parçası."

Beckham, dünya üzerinde tanınan bir futbolcuydu. Spice Girls grubunun üyesi Victoria ile yaptığı evlilik, en çok ona yaradı. Davetlerde pop star muamelesi gören David'di ve bu durumun zaman zaman kıskançlık krizine neden olduğu da dedikodu sütunlarına malzeme oluyordu.

Dedikodulardan bir başkası da Victoria’nın transferlerinde söz sahibi olduğu yönündeydi ama bunu doğrulayacak bir veri hiç olmadı. Aslında bir halkla ilişkiler ürünü olarak da kullanılan Beckham ailesinde gerekli son sözlerin, sayıları orduyu bulan danışmanlar tarafından söylendiği de gerçek.

MADRİD GÜNLERİ
Belki de bu danışmanların yönlendirmesi ve Real Madrid’in Uzak Doğu pazarına açılmak istemesiyle Beckham, bir anda yolunu İspanya’ya çevirdi. Bir anda oldu, çünkü ilk haberler David Beckham’ın Barcelona ile anlaştığı yönündeydi. Öyle ki yeni başkan Juan Laporta’nın seçim kozlarından biri de oydu.

Madrid günlerinin futbol açısından parlak geçtiği söylenemez. Ayrıca bu kötü gidişte Beckham’ın rol oynadığını söylemek zor. Üstelik, Forbes dergisine göre Beckham’lı Real Madrid’in dört yılda forma ve ürün satışı gelirleri yüzde 600 oranında yükselmişti. Futbolun yükselen değeri Barcelona’nın gerisinde kalmanın birçok sebebi var ama Real Madrid’in yüksek maliyetli transferler ile yola çıkmanın bir şey kazandırmadığını gördüğü de ortada.

BECKHAM’LAR HOLLYWOOD’DA
Futbolu bir türlü benimseyemeyen Amerikalılara bir star pazarlanacak olsa herhalde bunun için en iyi örnek Victoria - David Beckham ikilisiyle olurdu. Dünya sinema endüstrisinin merkezi Los Angeles da bu masalın doğal platosundan başkası değildi. Ocak 2007’de Beckham’ın sezon sonundan itibaren ABD Major League Soccer takımlarından Los Angeles Galaxy ile anlaştığı açıklandı.

Haberin ardından eline kalem kağıt alan herkes hesap yapmaya başladı. Beckham 5 yılda 250 milyon dolar kazanacaktı! Bu rakam, son zamanlarda futbol dışı gelirleri futbol gelirlerini aşan Beckham’ın muhtemel tüm kazancını ortaya koyuyordu. Gerçekte LA Galaxy ile anlaşma senelik 6 buçuk milyon dolar tutarındaydı.

Beckham’ın California güneşi altındaki günleri de sona erdi. 37 yaşındaki futbolcunun gelecek günlerinin Avrupa kıtasında süreceği biliniyor ancak hangi takımda oynayacağı bu ay belli olacak.

MİLLİ TAKIM TUTKUSU
Ferguson'ın yukarıda geçen görüşlerinin aksine futbol Beckham'ın hayatında asla geri plana düşmedi. Tutkuyla bağlı olduğu güzel oyunun zirvesi olarak İngiltere milli takımını gördü ve yerini alabilmek için her fırsatı kullandı. Buna ABD’de sezon bittikten sonra Dünya Kupası elemelerinde oynayabilmek için Ocak ayında Milan’da kiralık oynaması örnek gösterilebilir. Ne acıdır ki, Beckham 2010 başlarında bu kez Dünya Kupası kadrosunda yerini almak için yine Milan forması giydi, sakatlandı ve hem Dünya Kupası finallerini hem de MLS sezonunun ilk bölümünü kaçırdı. Tesellisi, Dünya Kupası sırasında İngiltere milli takımının teknik heyetinde bulunmak oldu.

İlginçtir, 2002 Dünya Kupası öncesinde de ağır bir sakatlık geçiren David Beckham’ın, yarış atlarına uygulanan tedavi yöntemiyle beklenenden daha kısa sürede sahalara dönmesi sağlanmıştı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder