Sayfalar

22 Ocak 2014 Çarşamba

ELAZIĞSPOR'UN GELECEK UMUDU GURBETÇİSİ

Erol Alkan, ilk profesyonel maçlarında göz doldurdu.

Tarih 8 Ağustos 2009.

Yer Hollanda.

Sivasspor, sezon öncesi hazırlık maçında Heerenveen ile karşılaşıyor.

TRT-1'den naklen yayınlanan maçı, TRT'nin deneyimli spikerlerinden Birol Reçber anlatacak. Ancak Reçber'in bir sıkıntısı var. Bırakın kapalı bir alanı, maçın yapıldığı sahada tribün yok! Bir masa var ama yağmur yağarken notlarını nasıl kullanacak?

Her derde deva gurbetçiler hemen yardıma koşuyor ve çözüm bulunuyor: Birol Reçber maç anlatırken şemsiye tutulacak. Arkadaşımızın yanına oldukça esmer bir genç oturtuluyor ve hiç çıt çıkarmadan maç boyunca görevini yapıyor.

Bundan sonrasını Birol Reçber şöyle anlatıyor:

"Maç bittikten sonra bize yardımcı olan Gürol Bey'in yanına gittim. 'Nasıl, benim oğlan sana yardımcı oldu mu?' diye sordu. Ben de 'Kim?' diye sordum. 'Sana şemsiye tutan çocuk, benim oğlum Erol!" dedi."



İşte o Erol artık hem kendisi için hem de kulübü Elazığspor için gelecekten büyük umutlar besliyor.

19 yaşındaki Erol Alkan, Hollanda'nın futbolcu fabrikası olarak bilinen ve genellikle göçmenlerin tercih ettiği Zeeburgia'da futbol hayatına başladı. Bir dönem Ajax alt yapısında da oynayan Erol, Türkiye'deki ikinci yılında ilk profesyonel maçında Ziraat Türkiye Kupası karşılaşmalarında çıktı.

Kariyerinde ilk kez profesyonel olarak Elazığspor'un Medical Park Antalyaspor ile mücadelesinde oynayan Erol, ikinci profesyonel maçına, deplasmandaki Tokatspor karşılaşmasına 11'de başladı. Dahası Erol bu karşılaşmada bir de gol attı.

Erol'un babası Gürol Alkan, şimdilerde -kendi deyişiyle- Elazığ'da oğlunun başında. "İşi baştan sıkı tutmak gerekir. Sonrası iyi gider" diyor.

Erol'un Hollanda'dan Türkiye'ye uzanan serüveninde aslında bu ikinci yılı... İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin A2 takımında oynayan Erol'un belki de en büyük şansı Okan Buruk. Okan Buruk'un onun gelişiminde büyük payı var.

Ancak baba Gürol Alkan, o dönemde uzaktan kontrol yöntemini benimsemiş. "Biraz burnu sürtülsün istedim" diyor ve ekliyor: "Önce adam olmak önemli. Diğer sıfatlar daha sonra gelir."

Surinam asıllı annesinden rengini, "Milliyetçiyim!" diyen babasından da Türkçesini alan Erol, savunmanın hen bölgesinde rahatlıkla oynayabiliyor. Her iki ayağını da kullanabilen Erol Alkan, savunmanın önünde orta sahada da görev yapabiliyor.

"Hedef ne? Büyükler? Avrupa?" içerikli sorulara Erol'un cevabı, "Hedefim önce iyi bir futbolcu olmak ve bana verilen görevi en iyi şekilde yerine getirmek. Sonrası zaten gelir." şeklinde oluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder