Şaibeli olduğu iddia edilen 2010-2011 sezonu gibisini az gördü Fenerbahçeli gözler. Yürekleri ağızda çok maç seyretti. Hatta şike cezasını kesen mahkeme bile gerekçeli kararına Fenerbahçe'nin şampiyonluğu ile biten sezonu tanımlamak için "(…) şike ve teşvik eylemlerinden haberdar dahi olmayan teknik adamının ve çoğu futbolcusunun emek ve çabaları (…)” ifadesini katmak zorunda kaldı.
Yeterli mi?
Karar vermek zor…
Bir yanda milyonlarca taraftarın gönül verdiği futbol takımı, diğer yanda adaleti sorgulanan çokçokçok Özel Yetkili Mahkeme…
Gönül verdiğinin temiz olduğuna inanıyorsun ama çokçokçok Özel Yetkili Mahkeme diyor ki “İlk yarıda Trabzonspor’un 9 puan gerisinde olan Fenerbahçe, şike ve teşvik eylemlerinden haberdar dahi olmayan teknik adamının ve çoğu futbolcusunun emek ve çabaları yanında, sanıkların üstün (!) gayretleri sonucu averajla şampiyon olmuştur.”
Taraftarın gözünün cümlenin bir yarısında olması doğal!
Kem gözlerin yanında "Aslında ne oldu?" diye soran taraftarın diğer yarısında olması da…
Kanal değiştirirken rastladığında ağız dolusu çektirleyeceğin taze futbol; kaşarlı siyaset, vesayet, vasiyet, vaziyet yorumcuları "(…) sanıkların üstün (!) gayretleri sonucu averajla şampiyon olmuştur.” dese eyvallah ama kararları tartışmalı bile olsa, çokçokçok özel yetkilere sahip de olsa bir adalet dağıtıcısı deyince…
Bir de galiba kendimizi kandırmışız. Mahkemenin kararını neden göz önüne aldığı ayrıca sorgulanmalı ama "Alamaz, kendi soruşturmasını yapar." diyenleri "taca çıkardı" futbolun Avrupa patronu. "Yerel liglerle ilgili karar veremez!" diyenler aut! UEFA'nın sopası da sopaymış ha! Sen toplanırsın, şike-teşvik cezasını en çok mağdur olması muhtemel kulübün itirazlarına rağmen (belki de bir kaç doğru hareketten biri buydu, diğeri "Bizi düşürürün" restiydi) gevşetirsin; her sözü (yerelde) emir Emir'in "Kişilerle kurumları ayırmak lazım" güfte-i latifine kasideler düzersin ama elin "Renaissance"tan bile nasibini aldığı şüpheli Fransızın başında olduğu kurum çalar düdüğü: "Penaltı!"
Futbol, oynanırken artık dünyanın her yerinde aynı. Yönetilirken de aynı olmalı. Bu ülke fasıl fasıl Avrupa Birliği fasılları terennüm ederken "Biraz bize özgü oldu. Altı kavaaaal, üstü şeşhaane" şarkılarından icracıları, sazcıları, dinleyicileri, alkış tutanları ve bunların hepsine yaşam alanı tanıyanları uzaklaştırmalı.
Bu arada, Fenerbahçe yöneticilerinin çoğunlukla uyguladıkları yöntemin yanlış olduğu ortada. Demek ki değiştirmeleri gerekiyor.
Ancak bir aptal hep aynı şeyi yapıp farklı bir sonuç elde etmeyi umar, değil mi?
Yeterli mi?
Karar vermek zor…
Bir yanda milyonlarca taraftarın gönül verdiği futbol takımı, diğer yanda adaleti sorgulanan çokçokçok Özel Yetkili Mahkeme…
Gönül verdiğinin temiz olduğuna inanıyorsun ama çokçokçok Özel Yetkili Mahkeme diyor ki “İlk yarıda Trabzonspor’un 9 puan gerisinde olan Fenerbahçe, şike ve teşvik eylemlerinden haberdar dahi olmayan teknik adamının ve çoğu futbolcusunun emek ve çabaları yanında, sanıkların üstün (!) gayretleri sonucu averajla şampiyon olmuştur.”
Taraftarın gözünün cümlenin bir yarısında olması doğal!
Kem gözlerin yanında "Aslında ne oldu?" diye soran taraftarın diğer yarısında olması da…
Kanal değiştirirken rastladığında ağız dolusu çektirleyeceğin taze futbol; kaşarlı siyaset, vesayet, vasiyet, vaziyet yorumcuları "(…) sanıkların üstün (!) gayretleri sonucu averajla şampiyon olmuştur.” dese eyvallah ama kararları tartışmalı bile olsa, çokçokçok özel yetkilere sahip de olsa bir adalet dağıtıcısı deyince…
Bir de galiba kendimizi kandırmışız. Mahkemenin kararını neden göz önüne aldığı ayrıca sorgulanmalı ama "Alamaz, kendi soruşturmasını yapar." diyenleri "taca çıkardı" futbolun Avrupa patronu. "Yerel liglerle ilgili karar veremez!" diyenler aut! UEFA'nın sopası da sopaymış ha! Sen toplanırsın, şike-teşvik cezasını en çok mağdur olması muhtemel kulübün itirazlarına rağmen (belki de bir kaç doğru hareketten biri buydu, diğeri "Bizi düşürürün" restiydi) gevşetirsin; her sözü (yerelde) emir Emir'in "Kişilerle kurumları ayırmak lazım" güfte-i latifine kasideler düzersin ama elin "Renaissance"tan bile nasibini aldığı şüpheli Fransızın başında olduğu kurum çalar düdüğü: "Penaltı!"
Futbol, oynanırken artık dünyanın her yerinde aynı. Yönetilirken de aynı olmalı. Bu ülke fasıl fasıl Avrupa Birliği fasılları terennüm ederken "Biraz bize özgü oldu. Altı kavaaaal, üstü şeşhaane" şarkılarından icracıları, sazcıları, dinleyicileri, alkış tutanları ve bunların hepsine yaşam alanı tanıyanları uzaklaştırmalı.
Bu arada, Fenerbahçe yöneticilerinin çoğunlukla uyguladıkları yöntemin yanlış olduğu ortada. Demek ki değiştirmeleri gerekiyor.
Ancak bir aptal hep aynı şeyi yapıp farklı bir sonuç elde etmeyi umar, değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder