Sayfalar

1 Aralık 2013 Pazar

CESUR YANAL, TEDİRGİN BILIC

Öncesinde maçı Fenerbahçe hanesine kayıp olarak yazan çoktu. Üst üste galibiyetlerle ileri fırlayan sarı lacivertliler karşısında, Galatasaray maçının etkilerini üzerinden atmış gibi görününen Beşiktaş'ı şanslı görenler bile vardı. Şansı, Slaven Bilic'in tercihleri azalttı.
Özellikle Atiba'nın solda devam etmesi (başlaması değil) büyük hataydı. Bilic, tedirginliği ile kaybedilen iki puanın sorumlusuydu.
Elbette diğer sorumlulara beklenen performansından uzak Gökhan ile Oğuzhan'ın da eklenmesi gerekiyor. Fernandes ise bildiğimiz gibiydi. Harf karakteri bile harcamaya gerek yok.
Asıl ilginç performans Hugo Almeida'dan geldi. Portekizli futbolcu, Beşiktaş'ın attığı her gole imza attı. Öyleki "Hangisi kalsın?" sorusuna "Fernandes!" cevabını veren Beşiktaşlılar bile kararlarını değiştirebilir.
Fenerbahçe'nin orta sahada daha sert olmak için Baroni yerine Meireles tercihi zaten tartışmalıydı. Bence Cristian, zaman zaman gamsızlık olarak nitelenen sükuneti ile tam da derbilerin adamı. Testi bir başka geçemeyen, kariyeri boyunca sadece Türkiye'de kırmızı kart gören ve görmeye devam eden Portekizli oldu.
Fenerbahçe'nin eksik kalmasına rağmen aynı ritmde oyununu sürdürmesi Ersun Yanal hanesine yazılacak bir artı. Meireles'in takımını eksik bırakacağını, savunmanın yarım sezonluk hataları bir maçta yapacağını o da tahmin edemezdi. Kaldı ki hakem göstermedi ama performanslarıyla Gökhan Gönül ile Volkan da kırmızı kart görmüşçesine oyunda yoklardı.
Müthiş heyecanlı, tartışmalı, gollü geçen derbi, vaadettiğinden fazlasını verdi. Oyunun kalitesini tartışmak, iki takım da eksik kalmışken anlamsız.
Bir başka anlamsız girişim de hakem Cüneyt Çakır'ın verdiği ve vermediği kararlar olacaktır.
Kısıtlı da olsa yabancı futbolcu katkısına açığız. Yabancı teknik adamın çalışması için hiçbir engel yok. İstenirse bir kulübün yöneticisi bile yabancı yapılabilir. Yabancı yorumcuya hepimiz alıştık. Bir tek hakemler için Türk pasaportu taşıma şartı var gibi görünüyor ve değersiz Türk hakemliği markası gereğinden fazla şişiriliyor. Belki de asıl tartışılması gereken bu…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder