Sayfalar

2 Mart 2013 Cumartesi

HEPİMİZİN ALTINI


Başarıların kitleleri birleştirdiğini sanıyorsanız ya fena halde yanılıyorsunuz ya da Türkiye'de yaşamıyorsunuz.

Önce futbol takımlarının, sonra diğer spor dallarının kulüp mücadelelerinde tutkunu olduğumuz renkler sahada değilse heyecanlanmayı bırakalı çok oldu. Hatta rekabet ettiğimiz kulübün bir takımıysa sahadaki, açık açık rakibini tutmayı normal kabul ediyoruz. Devir böyle, "Yok, ben Türk takımını tutarım arkadaş!" diyenlere ise zarar gelmeyeceğine inandığımız ihtiyarcık muamelesi yapıyoruz.


Sporda renklerin ayrı düştüğü yerler genişledi. Bir milli maçta, rakip takımda oynayan futbolcuya küfürler edildi. Bunu bile normal karşıladık! Takım zaten Türkiye'nin değil federasyonun takımıydı! Tüm renklerin birleştiği milli takımdaki futbolculara bile kulüplerinin renkleri nedeniyle kulp takar olduk.

Azılı rekabette ayak topu yetmedi, şimdi de atletizme el attık. Nevin Yanıt'ın başarısında Fenerbahçe'nin katkısını gözardı etmek haksızlık, tamam; ya başarıyı tek başına sahiplenmek? Ay yıldızlı formayla yarışan bir sporcunun var oluş sebebini sarı lacivert renge hapsetmek tüm Türkiye'ye haksızlık değil mi? Nevin Yanıt ile aynı cümlede Fenerbahçe'nin geçmemesine faşizan bir tepki göstermek de neyin nesi?!

Spor alanında "tasada da kıvançta da birlik olmak" ruhunu kaybettiğimiz gün gibi aşikar. Hayatın diğer alanlarında da durum farklı değil.

Renginizi bir kenara bırakarak gurur duymak istiyorsanız Nevin Yanıt'ın altın madalya kazandığı yarışı buradan bir kez daha izleyebilirsiniz…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder