Sayfalar

19 Mayıs 2013 Pazar

TARİHTEN NOTLAR

Habertürk televizyonunda yayınlanan Tarihin Arka Odası programında son derece yararlı bilgiler vardı. Programı izlerken aldığım kısa notlar şöyleydi:

"Tarihçi Murat Bardakçı, resmi belgeler ışığında ilk kurulan kulübün Fenerbahçe olduğunu açıkladı. Daha öncesi varsa bile belgesi yokmuş."



Fenerbahçe'nin kuruluş tarihi 1907'ye tarihleniyor ancak Beşiktaş ile Galatasaray daha önce kurulduklarını iddia ediyor. Murat Bardakçı'nın ifadesi bu kulüpleri yalanlamıyor ancak resmi, itibar edilebilecek belgelerde yer almadıklarını ifade ediyor.

"Prof. Dr. Vahdettin Engin: Benim kanaatim Atatürk hiçbir takımı tutmuyordu. Ayrıca futboldan hoşlanmıyordu."

Türk futbolunun derinliklerine inilen bir programda olmazsa olmaz konuların başında gelen "Atatürk hangi takımı tutuyordu?" sorusuna Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi'nden gelen açıklama en azından ne kadar saçma olduğunu gözler önüne seriyordu. Kurucu atamızın hayatı boyunca iki, belki üç futbol karşılaşması seyrettiğini ancak Karşıyaka dahil bir çok kulübü ziyaret ettiğini unutmamak gerekir.

"Prof. Dr. Vahdettin Engin: 1916 yılındaki ilk play off maçını Fenerbahçe, Galatasaray'ı 3-1 yenerek kazanmıştı."

Play off, demek ki ilk kez düzenlenmemiş. Aslında ne kadar sığ bir bakış açısı içinde olduğumuzu, program sürerken Murat Bardakçı'nın -gayri ihtiyari- 1930'larda olan bir olayı "Ha! Yeni olmuş!" şeklinde tanımlamasıyla daha iyi anlayabiliriz.

"Prof. Dr. Vahdettin Engin: 1959'a kadar Fenerbahçe'nin 30, Galatasaray'ın 20 şampiyonluğu var."

İşte tartışmalı bir konuda daha bir akademisyen görüşü... Üstelik, içi dolu ya da boş "dördüncü yıldız" tartışmaları yapılmışken...

"Tarihçi Murat Bardakçı: İstiklal Harbi sırasında kulüplerin Anadolu'ya silah kaçırdığı ile ilgili net bilgi yok. Hatıralar var."

Tarihi bir önceki yüzyılın ilk yıllarına uzanan her kulübün taraftarı, Birinci Dünya Savaşı ve İstiklal Harbi sırasında alınan tavırdan kendine pay çıkarır. Bardakçı'ya göre genel kabul görmüş inanışın belgesi yok.

"Fenerbahçe'nin eski başkanlarından Şehzade Ömer Faruk Efendi'nin mektubundan: Ah canım Fenerbahçe!"

Fenerbahçe, ünlü Harrington Kupası'nı kazanırken başında Osmanlı Şehzadesi vardı...

Programda kısa bir süre işlense de ve sadece kuruluş yıllarına ait bilgiler sunulsa da Fenerbahçe'nin her devrin iktidarının ele geçirmeyi amaçladığı bir hedef olduğu net bir şekilde anlaşıldı. Bunun yanında Fenerbahçe'yi Saraylısı da sevmişti tebası da...

Fenerbahçe'yi 2. Meşrutiyet yıllarında İttihat ve Terakki'nin ele geçirilmesi gereken bir hedef olduğu, partinin önde gelen isimlerinden Doktor Nazım'ın iki yıl süreyle başkanlık yaptığı, aynı kişinin Atatürk'e yönelik İzmir Suikasti'nden dolayı idam edildiği de Tarihin Arka Odası'nda verilen bilgilerden biriydi.

Bunun yanında iktidarların hemen her kulüpte etkin olmaya çalıştığı, Fenerbahçe'nin bundan çok etkilendiği, iktidar etkisinin Galatasaray'da az yaşandığı anlatıldı.

Ayrıca Ateş Güneş kulübünün kuruduğu günler de iktidar-futbol ilişkileri yanında Galatasaray'ın liseliler-liseli olmayanlar ayrımının ilk çıktığı günler olarak vurgulanması da dikkatimi çekti. Konuyla ilgili kısa bilgi burada: https://tr.wikipedia.org/wiki/Güneş_SK

"Prof. Dr. Vahdettin Ergin: 1928 yılında Akşam gazetesi, 30 Aralık 1911 tarihinde Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi 7-0 yendiğini yazdı."

6-0'ın karşılığı tarihte... Vahdettin Ergin'e göre, galibiyet ile ilgili tek vesika, adı geçen gazetede skorun geçmesi...

"Prof. Dr. Vahdettin Ergin: 1915 yılında yapılan bir Fenerbahçe-Galatasaray maçı, üç defa futbolcuların kavgası nedeniyle durdu."

Vahdettin Ergin, program boyunca o yıllarda gazetelerde ne yazıldığını da okudu. Aklımda kalan, "gelecek yıl belki de bir kişi eksileceğiz" şeklinde bir ifadeydi. Zaten daha sonrasında Doç. Dr. Erhan Kalyoncu şöyle dedi: "Prof. Dr. Vahdettin Ergin'in aktardığı yorumlar aradan 100 sene geçmesine rağmen hala yapılıyor."

Tarihin Arka Odası'nda, 1964 yılında Necati Karakaya imzalı Milliyet gazetesinde yayınlanan bir haber, geçmişin hiç de anlatıldığı gibi tertemiz olmadığını ortaya koyuyordu:

"1948 ile 1964 yılları arasında Mithatpaşa Stadı'ndaki maçlar sırasında 8 kişi ölmüş, binden fazla kişi de yaralanmış." (Mithatpaşa Stadı'nın şimdilerde adı İnönü Stadı olarak bilindiğini hatırlatalım.)

Programın bence en can alıcı anları ırkçılık tartışmaları üzerineydi.

Doç. Dr. Erhan Afyoncu, "Irkçılık, yanlış ve kötü bir entelektüel birikim gerektirir. Türkiye'de bu birikim yoktur." dedi. Murat Bardakçı da Fenerbahçe - Galatasaray derbisinde yaşananları şu sözlerle tanımladı: "Sahaya muz göstermek, bunun ırkçılık olduğunu bilen bir kişi tarafından yapılan münferit bir hadisedir ve ırkçılıktır."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder