Sayfalar

14 Nisan 2013 Pazar

1-0 OLSUN BİZİM OLSUN

Fenerbahçe, tıpkı Lazio maçında olduğu gibi ilk ve belki tek atağında sonuca gitti.

Fenerbahçe, Eskişehirspor maçına bilinen formasyonu sol kanatta Kuyt'ı kullanarak çıktı. Mehmet Topal savunmanın önündeki sübaptı. Her zamanki gamsızlığıyla Cristian da M. Topuz-Webo-Kuyt üçlüsüne en yakın orta alan oyuncusuydu.

Benim dikkatimi çeken Kuyt'ın sol kanatta olmasından çok Meireles'in ona yakın oynamasıydı. Portekizli futbolcu defansif görevlerini yerine getirdi ama hücumda yoktu. Burası onun oynaması gereken alan değil. Zaten Cristian çıktıktan sonra forvet hattına en yakın futbolcu oydu ve etkinliği daha da arttı.

Yine dizilişte Kuyt'ın solda olmasından çok Topuz'un normal yerindeki etkisizliği daha çok dikkat çekiciydi.

İlk yarı Eskişehirspor'un şutları, Fenerbahçe'nin Avrupa Ligi'nde elediği Lazio'nun şutlarından etkiliydi ve neyse ki gol olmadı.

Pozisyonsuz geçen ilk yarıdan sonra Fenerbahçe ikinci yarıya aynı kadroyla ancak minik bir değişiklikle çıktı: Kuyt, Webo'ya; Cristian her ikisine daha çok yakınlaşmıştı. İstenirse bunu 4-4-2 olarak da tanımlayabiliriz. Gol de Cristian'ın her maçta yapması gerekeni yaptığı anlarda, forvetlere yakınlaştığı bölümde onun ayağından geldi. Webo'nun pota altındaki pivot gibi yaptığı ve Cristian'ın önünü açtığı hareketi de unutmayalım. (Golden önce Alper'in geçerlilik kazanmayan golünde bence de elle oynama vardı.)



Fenerbahçe'nin 17'de 16 yaptığı sezon Galatasaray'ı hatırlayın. Orta alandaki balta sayısı Fenerbahçe'nin bu maçta kullandığında farklı değildi. Sarı kırmızılılar Mustafa Sarp, Barış Özbek, Lorik Cana, Ayhan Akman gibi oyunculara bel bağlamıştı ve Arda'yı sonradan kullanıyordu. Aslında o Galatasaray, Aykut Kocaman için laboratuvar görevi görmeli.

Dolayısıyla bu maçtan alınacak bir ders yok. Dersi çoktan almış olmalıydık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder