Sayfalar

9 Ağustos 2013 Cuma

FENERBAHÇE İTE KAKA-2


Maçın üzerinden kaç gün geçti, bir iki söz söylememiş bir ben kalmış olabilirim endişesiyle (?) yazıyorum.

Ersun Yanal, Salzburg ile yapılan ilk maçın son 30 dakikasını beğendiğini söylemişti. İşte o 30 dakikayı bu kez maçın başına koymuştu. Yanal, bu sürenin uzatılmasını amaçladığını da belirtmişti ama işte o rövanşta olmadı.

İYİLER, KÖTÜLER...

Maçın başında yenik duruma düşmek ne kadar kötüyse üst üste üç golle karşılık vermek o kadar iyiydi. Zieglerkadlec ne kadar kötüyse kritik anlarda çıkan Volkan o kadar iyiydi. Beğendiğim Meireles'in sakatlanarak oyundan çıkması ne kadar kötüyse bireysel performansların ilk maça göre artması o kadar iyiydi. Sadece biraz organize bir rakibe mahkum olmak ne kadar kötüyse Şampiyonlar Ligi elemesinde ancak kazara gol yemek ve acısını çıkarmak o kadar iyiydi.

KUYT!

Salzburg eşleşmesinin ilk ayağında Kuyt'ın sol kanatta olduğu Ersun Yanal takımı, alıştığımız (belki Kuyt'ın da tercih ettiği) Aykut Kocaman düzenine dönünce farklılık oluşmuştu. Bu kez fark, baştan o düzen tercih edilince oluştu. Maçın adamı çoğu kişiye göre Volkan olabilir ama bence Kuyt'tı. 

Hollandalıyı klas hareketlerinden daha çok canını dişine takıp mücadele etmesiyle tanıyoruz. Salzburg ile yapılan rövanş maçında adeta Zidane'laştı! Sadece attırdığı iki golde değil, golle sonuçlanmayan ataklarda da aynı klasta hareketler yaptı. Sadece topu atmadı, oynanacak alanı ve uygulanacak fikri de pasladı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder