Sayfalar

22 Ağustos 2013 Perşembe

SPOR FİLMLERİ: AŞKIN GÜCÜ (TIN CUP)

Golfün "etiket" olarak tanımlanan çoğunluğu yazılı olmayan centilmenlik kurallarını boş verin! Üzerine de nasıl başladığı belli olmayan bir aşkı ekleyin. Aşkı öğrenemeyebilirsiniz ama kaç defa seyrederseniz seyredin golfü hiç öğrenemezsiniz.

İçinden spor geçen filmleri severim. Romantik komedileri de severim. Birbirinden farklı türlerin bir arada uygulanmasına "rap metal"ya da "arabesk rock" gibi ucubelere neden olmayacaksa itirazım da yoktur. 

Tin Cup, tam da iki türü bir arada uygulayan, zaman zaman ağırlığı spora, zaman zaman da aşka veren bir film. Sıkıcı sayılabilecek girişinde golfün ne olduğu ile ilgili kısa ama film boyunca ne olmadığı ile ilgili güçlü mesajlar veriyor. Yine filmde aşkın ne olduğunu değil ne olmadığını görüyor ama "film işte!" deyip hayatınıza devam edebiliyorsunuz. 

Bitmiş, dipte, tanıyanların efsane olarak tanımladığı bir golf sahası sahibi (aslında driving range, yani deliklerin olmadığı, sadece açılış vuruşu antrenmanı yapılabilen saha) sahibi Roy McAvoy (Kevin Costner), eski dostu ve düşmanı başarılı golfçü David Simms'in (Don Johnson) kız arkadaşına (Rene Russo) göz koyar! (Aşık olur desek belki biraz saflık katmış olurduk ama maalesef değil) 

McAvoy esas oğlanımız, Simms kötü adam ama spor ile ilgili doğru mesajları ondan alıyoruz. Evet spor, özellikle de golf sedece bir testesteron patlaması değildir. Akılla sahaya yansıtılmalıdır. Başarı için risk almalı ama doğru zamanda ve doğru yerde. 

Film boyunca görkemli golf sahneleri var. Oyunu sevmeseniz de hatta anlamasanız da -ki yönetmen ve yazar Ron Shelton'ın da anladığını ve sevdiğini sanmıyorum- yaşananların ancak filmlerde olabileceğine kendinizi ikna edebilirseniz zevk alabiliyorsunuz. En azından Türkiye'deki birkaç golf kulübüne girip çıkmış biri olarak hatta niye alçakgönüllü olayım, golf anlatmış biri olarak diyebilirim ki abuk subuk vuruşlar üzerinden iddialaşmalar "etiket" denilen golf adabına uymaz! 

Filmi seyrettikten sonra hayat görüşünüz değişmeyecek. Spor anlayışınız ise değişebilir! Tahmin edin şu iki sözü hangi iki ana karakterimiz söylüyor ve elinizi vicdanınıza koyun, hangisi doğru? 

"Bu oyun, gelenek, dürüstlük ve şeref işi."

"Sıradışı olmak her zaman kazandırmaz ama unutulmaz olmayı sağlayabilir." 

Filmde Roy McAvoy'un turnuva boyunca -ki herhangi biri değil, golf sezonunun dört büyük turnuvasından biri olan ABD Açık'ta- bayrak bölgesi su engelinin hemen ardından gelen ve suya meyilli 18'inci deliğin üçüncü vuruşunda hep aynı denemeyi yapması ve her defasında suya düşmesi saçmalığı ballandırılarak anlatılıyor. McAvoy, rakip çıkmazsa rüzgara karşı sidik yarışına başlayan esas adamımız, son gün son çukuru gerekenden 5 vuruş fazlasıyla tamamlıyor ama ne gam! Düşmanın elinden kaptığı sevgilisine göre -ki o da emlak işinde batıp terapistlikte şansını denemektedir- turnuvayı kazanan hatırlanmayacak ama o vuruşun sahibi hatırlanacaktır! Bullshit! 

Golfü seven adam ile romantik komediye gitmek isteyen kadın seyirciyi aynı anda mutlu ederek sinemadan ayrılmasını amaçlayan film ara sıra televizyonlarda gösteriliyor, ısrarla kaçın! 

FİLMİN KÜNYESİ 
Aşkın Gücü (Tin Cup) 
Yapım Yılı: 1996 (ABD) 
Yönetmen: Ron Shelton 
Oyuncular Kevin Kostner, Rene Russo, Don Johnson 
Türü: Spor, Romantik Komedi 
IMDb notu: 6,2 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder