Sayfalar

27 Temmuz 2012 Cuma

OLİMPİYATTA "İYİ Kİ YOK" DEDİRTEN DALLAR

OLİMPİYAT OYUNLARI TARİHİNDE BAZI İLGİNÇ OYUNLAR, YARIŞILAN SPOR DALLARI ARASINDA BULUNUYORDU.

Yukarıdaki resmi gördükten sonra hatırlayacaksınız, dönem filmlerinin bazılarında hanımlar ve beyler çay saatini beklerken golfe, poloya ve krikete benzeyen bir oyun oynarlar. Hatta bazı kahramanlar, elinde içki şişesiyle oyuna katılır, harika bir vuruş yapar; sonra baş kadın karakter çıkar, zayıf olan rakip takıma geçer ve olaylar gelişir... İşte bu spor/oyunun adı Croquet. Bu oyun, 1900 Paris Olimpiyat Oyunları programında yer aldı ve gururlu Fransızlar bütün madalyaları topladı. Çünkü başka hiçbir ülkeden sporcu katılmamıştı.1904'te de oyunlara alınan oyun bu kez sert zeminde oynandı, yine başka ülkeden katılan olmayınca bu kez madalyalar Amerikalılara kaldı.

Halat çekme en güzel okul bahçesinde hatta mümkünse kızlara karşı oğlanlar şeklinde oynanırsa zevklidir; tabi hala oynayan kaldıysa. Zamanın olimpiyat yöneticileri ise ciddi ciddi spor olarak oyunlara koymuş ve 1920'ye kadar oynatmış.
Squash sahasına benzer ama raketlerle oynanan tenis benzeri bir oyun Jeu De Paume. Palmiye ağacının yapraklarına benzer bir raketle oynandığı için bu adı almış. Sadece 1908 Olimpiyatları'nda oynanan "Palmiye Oyunu"nda altın madalyanın sahibi, ABD'li Jay Gould kazanmış.
İngilizler beyzboldan anlamaz, Amerikalılar kriketi sevmez. "Güneş Batmayan İmparatorluk"un oyunu kriket, 1900'de oynandı ve neyse ki hemen rafa kaldırıldı. Oyunlarda Britanya, Fransa, Hollanda ve Belçika mücadele etmiş ve haliyle altın madalyayı Britanya kazanmıştı.
ABD sağolsun, basketbolda rüya takımını gönderiyor ve gözler bayram ediyor. Peki Tiger Woods ya da güzeller güzeli Michelle Wie'den neden mahrum kalalım, değil mi? Golf son kez 1904'te oynandı, 117 sporcunun 114'ü ABD'liydi. Kim bilir, belki de Michelle Wie'yi 2016'da izleyebileceğiz çünkü golf, Rio'daki oyunlarda yerini alacak.

26 Temmuz 2012 Perşembe

KAÇIRMAYIN ÜZÜLÜRSÜNÜZ!

Londra 2012, muhteşem mücadelelerle sahne alıyor.
Tüm dünya açılış törenine kilitlendi ama sporseverler, oyunların heyecanını gerçekten yaşamak istiyor. Bunun için bir gün daha beklememiz ve saatlerin Cumartesi akşamı 21:30'u göstermesini bekleyeceğiz. "Havuzda derbide" Michael Phelps ile Ryan Lochte kozlarını seçme serilerinde başarırlarsa paylaşacak. Erkekler 400 metre karışıkta heyecan TRT Spor'da yaşanacak.

Saatler Türkiye'de gece yarısını gösterdiğinde ise Kadın Milli Voleybol Takımımız sahne alacak ve rakibimiz son olimpiyat şampiyonu Brezilya olacak.
Olimpiyat tarihimizde bir ilki başaran cimnastikçimiz Göksu Üçtaş'ın da yarıştığı Artistik Cimnastik mücadelesi de Pazar günü saat 11:30'da yine TRT Spor'da olacak...

17 Temmuz 2012 Salı

DEĞERİ BİLİNMEYEN TEKNİK ADAMLAR

DÜNYA FUTBOLUNDA ELDE ETTİĞİ BAŞARILARLA POPÜLERLİĞİ AYNI SEVİYEDE OLMAYAN TEKNİK ADAMLARI TANITIYORUZ...

Sporseverlerin son zamanlarda en çok gördüğü İngilizce terimlerden biri "underrated". "Olduğundan düşük görmek" olarak basit bir şekilde çevrilebilecek bu kelime sanki "değeri anlaşılamamış" ifadesiyle daha güzel karşılanıyor. İşte, futbol dünyasında akla ilk gelen "değerini bulamamış", "değeri anlaşılamamış" bazı teknik adamlar:

VICENTE DEL BOSQUE
Beşiktaş'ı çalıştırdığı dönemde söylenenleri hatırlayın. Utandınız değil mi?! Yalnız değilsiniz; Real Madrid ile ve İspanya milli takımıyla elde ettiği başarılara rağmen Vicente Del Bosque'nin değerini hala az sayıda kişi biliyor. Üst üste üç büyük turnuvayı şampiyon bitirerek kırılması güç bir rekor kıran İspanya'nın başındaki adam olarak hala taktik anlayışı nedeniyle eleştiriliyor.

DAVID MOYES
Everton'ın 2002'den bu yana sergilediği istikrarın baş mimarı. Everton, Moyes ile Premier League'i geçen sezonu ezeli rakip Liverpool'un önünde bitirdi. Üstelik bunu yaparken kulüp para saçma ihtiyacı hissetmedi.

JURGEN KLOPP
Futbol tutkunları onun adını çoktan ezberledi, standart takipçilere ise henüz ulaşamadı.
Borussia Dortmund, Klopp yönetiminde geçen sezona damgasını vurdu, daha önemlisi Bayern Münih'e her defasında üstünlük sağladı. Önümüzdeki dönemde herkes onun yeteneklerinin farkına varacaktır.

RENE GIRARD
Sadece Fransa milli takımı alt yapı takımlarını bilenlerin takip ettiği Rene Girard, Montpellier'i şampiyon yaptıktan sonra değeri az da olsa bilinmeye başladı. Şampiyonluk için servet harcayan PSG'nin önünde çok değerli bir birincilik elde eden Montpellier'in şimdi ortaya koyacağı performansa bağlı olarak bilinirliği artacaktır.

ALAN PARDEW
Newcastle United'ın sevimsiz patronu bile onun sayesinde çekiliyor! Üstelik bir servet bile harcamadan Premier League'den düşmüş bir takımı Şampiyonlar Ligi seviyesine çıkardı. Hadi geçen sezon sürprizdi ama daha ileri gitmesi şaşırtmayacaktır.











Kaynak: bleacherreport.com


14 Temmuz 2012 Cumartesi

BİR PERİ MASALI: ADAM GEMILI’NİN HİKAYESİ

BİR BUÇUK YIL ÖNCE ÜÇÜNCÜ LİG TAKIMINDA KADROYA GİRMEYE ÇABALIYORDU, ŞİMDİ BRİTANYA ATLETİZM TAKIMININ YILDIZLARINDAN… 

Adam Gemili, bir çok çocuk gibi profesyonel futbolcu olmanın hayalini kuruyordu. Chelsea taraftarıydı ve elinden çıkartma kitabı düşmezdi. 

8 yaşında Chelsea Futbol Akademisi’ne kabul edilen Adam Gemili, yedi yıl sonra zor bir karar vermek zorunda kaldı. Ailesi Londra’dan uzağa taşınıyordu ve o da onlarla birlikte gitti.

Hayallerini gerçekleştirebilmek için yoluna League 2 takımı Dagenham & Redbridge’de devam etti. 




Kader, yerel bir atletizm kulübü olan Blackheat & Bromley’ye yapılan bir gezi sonrası ağlarını örmeye başladı. Antrenörler, Gemili’nin bir futbol dehasından çok bir atlet yeteneğine sahip olduğunu keşfettiler ve cevheri işlemeye koyuldular.

Nisan 2011’de ilk yarışına çıkan Adam Gemili, rakipleri arasında 100 metreyi 11 saniyenin altında koşan tek atlet olarak dikkat çekti.

Daha sonra yarışmaya başladığı Sward & Kinniard Trophy takımıyla ulaştığı derece bir yıldızın doğumu gibiydi: 10.73

Gemili, bir yandan da futbol oynamaya devam ediyor. 100 metreyi 11 saniyenin altında koşan bir oyuncu olarak da geleceği var. Dagenham & Redbridge’deki antrenörü Wayne Burnett, Gemili’nin taktik anlayış olarak yolun daha başında olduğunu ancak onu özel kılan şeyin çabukluğu olduğunu söylüyor: “Bir keresinde rakip bek maç boyunca ne yapacağını bilememiş ve tekme atıp durmuştu. Kanatta oynatmayı tercih ediyorum ama o iç tarafta oynamayı istiyor. Hızıyla tam bir silah. Futbolcu olarak da şansı var ama atletizmde de çok iyi.” 

Haziran’da kiralık olarak gittiği amatör Thurrock takımında futbol sezonunu tamamladıktan sonra atletizme odaklanan Adam Gemili, derecesini 10.45’e kadar çekmiş durumda.

Evet, Gemili doğru zamanda doğru yerde olmanın ödülünü aldı. Belki Drogba, Torres, Kalou,Terry gibi yıldızlarla futbol oynamayı şimdilik ancak hayal edebilen Adam Gemili, Dünya Gençler Atletizm Şampiyonası’nın ikinci en hızlısı olarak Londra 2012 Olimpiyat Oyunları'nda Bolt, Gay, Powell gibi atletlerle yarışma şansı yakaladı.

Dagenham & Redbridge, Adam Gemili’ye ilk profesyonel kontratı önermeye hazırlanıyor. Genç sporcu için bu, Chelsea’ye giden ilk adım. Hem profesyonel futbolcu hem de atlet olmak çağımızda çok zor ve yine bir seçim yapmak zorunda kalacak. Üstelik bu kez başarının ve zirvenin tadını aldıktan sonra…

KAYNAK: BBC Sport 

13 Temmuz 2012 Cuma

ZİRVEDEN DİBE

OLİMPİYAT TARİHİMİZDE ALTIN MADALYA KAZANAN TEK KADIN SPORCU NURCAN TAYLAN, ÇALKANTILI HAYATIYLA DA DİKKAT ÇEKİYOR. 


Nurcan Taylan, 1983 yılında Sivas’ta doğdu. Hocası Mehmet Üstündağ tarafından keşfedildiğinde henüz 11 yaşındaydı. 
Türkiye, kadınlar halterin yükselen yıldızıydı ve Nurcan da belki bu yıldızların en parlak olanıydı. 
ZİRVEYE ÇIKIŞ
Altı Avrupa ve bir dünya rekoru kıran, iki dünya rekorunu da egale eden Nurcan Taylan’ın en başarılı ve bir o kadar da çalkantılı yılı 2004’tü. Nurcan, Atina Olimpiyat Oyunları’nda 210 kiloluk derecesiyle hem dünya rekorunun sahibi oldu hem de altın madalya kazanarak Türk spor tarihine geçti. 
Aylin Daşdelen ve Sibel Şimşek
SONUN BAŞLANICI
Oyunlar bittikten birkaç ay sonra ise bu kez bir skandalın ortasına düştü. Milli takımdan arkadaşları Aylin Daşdelen, Sibel Şimşek ve Şule Şahbaz, büyük minnettarlık beslediği antrenörü Mehmet Üstünkaya hakkında taciz suçlamasında bulundu. Nurcan, yerini hocasının yanı olarak belirledi ve karşı saldırıya geçti. Onun iddiasına göre de kadın halterciler arasında “lezbiyenlik” ileri boyuttaydı. 
Soruşturma açıldı, delil bulunamadı ama Taylan, belki de en verimli çağında milli takımdan uzak kaldı. 2005 yılındaki Avrupa Şampiyonası’na götürülmedi. Bu sonun başlangıcıydı.
Nurcan Taylan, 2008 yılında bu kez Pekin’de düzenlenen Olimpiyat Oyunları’nda adını tarihe kazımak amacındaydı ama sıfır çekerek hayal kırıklığı yarattı. 

DOPİNG BELASI
2009’da Avrupa Şampiyonası’nda, 2010’da Antalya’da düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda yine kürsünün en üst basamağındaydı. Her şey iyi gidiyor gibi görünüyor ama bu kez haltere bir kabus gibi çöken doping belası onu da vurdu. Haziran 2012’de 4 yıl ceza alan Nurcan Taylan, olimpiyat hayallerine veda etmek zorunda kaldı. 
GRUPLAŞMA İDDİALARI
Halter milli takımında sporcular arasında çekişmeler yaşandığı dedikodu şeklinde hep konuşuluyor. Federasyon Başkanı Hasan Akkuş, gruplaşmaları bitirdiğini iddia etse de Sibel Şimşek, Aylin Daşdelen ve o dönemin sporcusu, şimdi bu haltercilerin antrenörü Şule Şahbaz’ın hep birlikte hareket ettikleri yakından gözleniyor. Bu sporcuların Kocaeli Kağıtspor’da spor hayatına devam ettiklerini de ayrıca belirtmek gerekiyor. Sibel Şimşek ile Aylin Daşdelen Londra 2012 kadrosunda bulunuyor. Bu sporcular, hatırlanacağı gibi Nurcan Taylan ile Mehmet Üstündağ krizinde karşı karşıya gelmişti. 48 kiloda Taylan’ın yerini alan genç Nurdan Karagöz de Kağıtspor’un sporcusu. 
Mehmet Üstündağ ve Nurcan Taylan

DEDİKODULAR... DEDİKODULAR
Nurcan Taylan ile Mehmet Üstündağ arasında “antrenör-sporcu” ilişkisini aşan bir durum olduğu iddiaları da bir başka dedikodu ancak bu durumla ilgili de hiçbir kanıt bulunmuyor. Halter camiasının da iddialar hakkında “ketum” davranışı dikkat çekiyor.

OLİMPİYATIN EN DEĞERLİSİ: ALTIN MADALYA

OLİMPİYAT OYUNLARI’NDA GÜREŞ, HALTER VE JUDO DIŞINDA ALTIN MADALYA KAZANAN SPORCUMUZUN OLMADIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ? 



Altın Madalya Kazanan Sporcular 
1936 GR/G 61 kg. Yaşar ERKAN 
1948 S/G 56 kg. Nasuh AKAR 
1948 GR/G 61 kg. Mehmet OKTAY 
1948 S/G 63 kg. Gazanfer BİLGE 
1948 S/G 66 kg. Celal ATİK 
1948 S/G 73 kg. Yaşar DOĞU 
1948 GR/G Ağır Mersinli AHMET 
1952 S/G 52 kg. Hasan GEMİCİ 
1952 S/G 63 kg. Bayram ŞİT 
1956 S/G 56 kg. Mustafa DAĞISTANLI 
1956 GR/G 73 kg. Mithat BAYRAK 
1956 S/G Ağır Hamit KAPLAN 
1960 S/G 52 kg. Ahmet BİLEK 
1960 GR/G 61 kg. Müzahir SİLLE 
1960 S/G 63 kg. Mustafa DAĞISTANLI 
1960 GR/G 73 kg. Mithat BAYRAK 
1960 S/G 79 kg. Hasan GÜNGÖR 
1960 S/G 87 kg. İsmet ATLI 
1960 GR/G 87 kg. Tevfik KIŞ 
1964 GR/G 70 kg. Kazım AYVAZ 
1964 S/G 78 kg. İsmail OGAN 
1968 S/G 78 kg. Mahmut ATALAY 
1968 S/G 97 kg. Ahmet AYIK 
1988 Halter 60 kg. Naim SÜLEYMANOĞLU 
1992 GR/G 62 kg. Mehmet Akif PİRİM 
1992 Halter 60 kg. Naim SÜLEYMANOĞLU 
1996 GR/G 82 kg. Hamza YERLİKAYA 
1996 S/G 130 kg. Mahmut DEMİR 
1996 Halter 54 kg. Halil MUTLU 
1996 Halter 64 kg. Naim SÜLEYMANOĞLU 
2000 Judo 66 kg. Hüseyin ÖZKAN 
2000 GR/G 85 kg. Hamza YERLİKAYA 
2000 Halter 56 kg. Halil MUTLU 
2004 Halter 56kg. Halil MUTLU 
2004 Halter 48kg. Nurcan TAYLAN 
2004 Halter 77kg. Taner SAĞIR 
2008 GR/S 66kg. Ramazan ŞAHİN

OLİMPİYAT KADROMUZ

TÜRKİYE, OLİMPİYAT OYUNLARI’NA 114 SPORCU İLE KATILACAK.

27 Temmuz-12 Ağustos günleri arasında Londra'da yapılacak Olimpiyat Oyunları’nda 114 sporcumuz, 16 branşta madalya arayacak.

Ay yıldızlılar 5 branşta olimpiyatlarda ilk kez boy gösterecek.

Cimnastik, badminton, voleybol, kadınlar basketbol ve kadınlar 4x400 bayrak yarışlarında, Türkiye ilk kez temsil edilecek. 


SPORCULARIMIZ
ATICILIK
Erkekler
Yusuf Dikeç (ateşli ve havalı tabanca)
Oğuzhan Tüzün (trap-skeet, trap)
İsmail Keleş (ateşli-havalı tabanca)
Kadınlar: 
Nihan Kantarcı (trap-skeet, trap)
Çiğdem Özyaman (trap-skeet, skeet)

ATLETİZM
Erkekler
Fatih Avan (cirit atma)
Eşref Apak (çekiç atma)
Ercüment Olgundeniz (disk atma)
Bekir Karayel (maraton)
Polat Kemboi Arıkan (5 bin ve 10 bin metre)
Tarık Langat Akdağ (3 bin metre engelli)
İlham Tanui Özbilen (1500 metre)
Hüseyin Atıcı (gülle atma)
Kadınlar
Bahar Doğan, Sultan Haydar, Ümmü Kiraz (maraton)
Binnaz Uslu, Gülcan Mıngır, Özlem Kaya (3 bin metre engelli)
Aslı Çakır Alptekin, Tuğba Karakaya, Gamze Bulut (1500 metre)
Nagihan Karadere (400 metre engelli)
Pınar Saka (400 metre)
Tuğçe Şuhutoğlu, Kıvılcım Kaya (çekiç atma)
Dudu Karakaya (5 bin metre)
Nimet Karakuş (100 metre)
Semiha Mutlu (20 kilometre yürüyüş)
Karin Melis Mey (uzun atlama)
Merve Aydın (800 metre)
Burcu Ayhan (yüksek atlama)
Nevin Yanıt (100 metre engelli)
Pınar Saka, Meliz Redif, Sema Apak, Birsen Engin, Özge Akın, Elif Yıldırım (4x400 bayrak) 


BOKS
Ferhat Pehlivan 49 Kg
Selçuk Eker 52 Kg
Fatih Keleş 60 Kg
Yakup Şener 64 Kg
Adem Kılıççı 75 Kg
Bahram Muzaffer 81 Kg

BADMİNTON
Neslihan Yiğit





BASKETBOL 
Nevriye Yılmaz
Esmeral Tunçluer
Birsel Vardarlı
Nilay Kartaltepe
Tuğba Palazoğlu
Bahar Çağlar
Işıl Alben
Şaziye İvegin
Yasemin Horasan
Tuğçe Canıtez
Begüm Dalgalar
Kuanitra Holingsvorth 

BİSİKLET
Ahmet Akdilek
Miraç Kal
Kemal Küçükbay

CİMNASTİK
Göksu Üçtaş (artistik)






GÜREŞ 
Erkekler:
Ayhan Karakuş Grekoromen 56 Kg
Rahman Bilici Grekoromen 60 Kg
Atakan Yüksel Grekoromen 66 Kg
Selçuk Çebi Grekoromen 74 Kg
Nazmi Avluca Grekoromen 84 Kg
Cenk İldem Grekoromen 96 Kg
Rıza Kayaalp Grekoromen 120 Kg
Ahmet Peker Serbest 55 Kg
Ramazan Şahin Serbest 66 Kg
İbrahim Bölükbaşı Serbest 84 Kg
Serhat Balcı Serbest 96 Kg
Taha Akgül Serbest 120 Kg
Kadınlar:
Elif Jale Yeşilırmak 63 Kg 

HALTER
Erkekler:
Erol Bilgin 62 Kg
Hurşit Atak 62 Kg
Mete Binay 69 Kg
Fatih Baydar 85 Kg
İbrahim Arat 94 Kg

Kadınlar:
Nurdan Karagöz 48 Kg
Aylin Daşdelen 53 Kg
Bediha Tunadağı 58 Kg
Sibel Şimşek 63 Kg 


JUDO
Kadınlar:
Gülşah Kocatürk +78 kilo
Erkekler:
Sezer Huysuz 73 kilo

MASA TENİSİ
Kadınlar: 
Melek Hu 
Erkekler: 
Bora Vang 





OKÇULUK
Begül Löklüoğlu (klasik yay)






TEKVANDO
Kadınlar:
Nur Tatar 67 Kg
Erkekler:
Servet Tazegül 68 Kg
Bahri Tanrıkulu +80 Kg 



VOLEYBOL
Esra Gümüş (kaptan)
Gülden Kayalar Kuzubaşoğlu (libero)
Gizem Güreşen (libero)
Ergül Avcı
Polen Uslupehlivan
Bahar Toksoy
Özge Kırdar Çemberci (pasör)
Gözde Sonsırma
Naz Aydemir (pasör)
Neriman Özsoy
Eda Erdem Dündar
Neslihan Darnel 


YELKEN
Kadınlar:
Nazlı Çağla Dönertaş (Laser Radial)
Erkekler:
Mustafa Çakır (Laser)
Deniz Çınar (470)
Ateş Çınar (470)
Alican Kaynar (Finn) 


YÜZME
Kadınlar:
Burcu Dolunay (50 ve 100 metre serbest)
Hazal Sarıkaya (100 metre sırtüstü)
Dilara Buse Günaydın (100 ve 200 metre kurbağalama) Erkekler:
Derya Büyükuncu (200 metre sırtüstü)
Ediz Yıldırımer (1500 metre serbest)
Kemal Arda Gürdal (100 m Serbest)

12 Temmuz 2012 Perşembe

JETER İLE ABD'Lİ VOLEYBOLCULAR ÇIPLAK POZ VERDİ

CARMELITA JETER VE ABD KADIN MİLLİ VOLEYBOL TAKIMINI ESPN GÖRÜNTÜLEDİ.

ABD’li atlet Carmelita Jeter ile ABD Kadın Voleybol Takımı, ESPN’nin “The Magazine” dergisinin geleneksel vücut sayısına çıplak poz verdi. 


Atletizmde kadınlar 100 metrenin en iyilerinden olan Jeter, 2011’deki Dünya Şampiyonası’nda 10.64’lük derecesiyle birinci olmuştu. Bu, atletizm tarihinin en iyi ikinci derecesiydi. 

Olimpiyat Oyunları’nda alacağı dereceyle bağlantılı olarak popülerliğini arttırması muhtemel Carmelita Jeter’ın Twitter’da 7 bin 200 civarında takipçisi var ki bu sayı, dünyanın en hızlı adamı Usain Bolt’tan 555 bin daha az. 












Kadın Milli Voleybol Takımımızın Londra 2012’deki rakiplerinden ABD Kadın Milli Voleybol Takımı oyuncuları da aynı dergi için poz verdi. 


Çekimler sırasında çok eğlendikleri her hallerinden belli olan oyuncular, takım kimyası oluşturmak için iyi bir yöntem olduğunu belirtiyor. 


ABD, 2008 Pekin’de finalde Brezilya ile karşılaşmış ve gümüş madalya elde etmişti. 
Türkiye ile ABD Kadın Milli Voleybol Takımları, Olimpiyat Oyunları’nda 5 Ağustos günü karşı karşıya gelecek.








Bu arada “Filenin Sultanları”nın umuda yolculuğu başladı. Hazırlık maçları için İtalya’ya giden millilere Eczacıbaşı moral yemeği verdi. 

Ay yıldızlılar, yemekte çekilen hatıra fotoğrafında da görüldüğü gibi şıklıklarıyla göz doldurdu. 

11 Temmuz 2012 Çarşamba

DEĞERİ SONRADAN ANLAŞILAN EFSANE

JIM THORPE

ABD'li sporcu, 1912 Stockholm Olimpiyat Oyunları'nda pentatonda ve dekatlonda altın madalya kazanınca tüm dikkatleri üzerine çekmişti. Madalyasını İsveç Kralı V. Gustav tarafından alırken büyük gurur yaşadı ancak bu sadece bir yıl sürdü.
KİMSE MADALYALARI ALMADI
Jim Thorpe, oyunlrdan bir yıl sonra diskalifiye edildi. Nedeni, Thorp'un iki yıl profesyonel beyzbol oynaması ve bu durumun o dönem sadece amatörlerin katıldığı oyunların kurallarına aykırı olmasıydı. Kazandığı madalyalar kendisinden sonra gelen sporculara verildi ancak kimse kabul etmedi.
DEĞERİ SONRADAN ANLAŞILDI
Jim Thorpe, 1950 yılında yüz yılın en iyi sporcuları arasında gösterilen Jim Thorpe'a madalyaları 1982 yılında iade edildi ancak bu onuru kendisi yaşayamadı. Thorpe, 1953 yılında hayatını kaybetti.

HER ŞEY GÜZEL OLACAK


KADIN MİLLİ VOLEYBOL TAKIMIMIZ, LONDA 2012 ÖNCESİ UMUTLU...

Londra Olimpiyat Oyunları'na hazırlık kapsamında yarın (12 Temmuz) İtalya’da Alassio Turnuvasına katılacak Kadın Milli Volelbol Takımı'nda büyük heyecan yaşanıyor.

Takımın önemli isimlerinden Bahar Toksoy, çok keyifli ve istekli çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Bahar, "Grubumuz zorlu olsa da biz o gruptan çıkmayı başardığımız an devamında daha kolay rakipler gelecek. Biz elbette madalya hedefiyle gidiyoruz, bunun için daha rahat bir yolumuz olacak. İnşallah her şey güzel olacak." dedi.








"MADALYA İÇİN GİDECEĞİZ"
Güldeniz Önal da zorlu olimpiyat sürecine iyi hazırlandıklarını kaydetti. Güldeniz, "Olimpiyatlara madalya almak için gideceğiz." şeklinde konuştu.

10 Temmuz 2012 Salı

LONDRA 2012 SÜRPRİZLERİ

OLİMPİYAT OYUNLARI'NDA SONUCU ÖNCEDEN KESTİRİLEMEYECEK YARIŞMALARDAN BAZILARI NEFESLERİ KESECEK.

Londra'da düzenlenecek 2012 Yaz Olimpiyat Oyunları'ndaki bazı dallarda bazı sporcuların ya da ülkelerin hakimiyeti bulunuyor. Halterde ve güreşte ülkemiz olağan favorilerden.
Başka dallarda ise durum aynı değil. Bu da heyecanın artmasına neden oluyor.

KADINLAR VOLEYBOL
Ülkemizin ilk kez temsil edileceği kadın voleybol karşılaşmaları sonucunda kürsüye hangi takımların çıkacağı kestirilemiyor. Millilerimiz, Brezilya, Çin, Kore, Sırbistan ve ABD ile B Grubu'nda yer aldı. Görece zayıf görülen A Grubu'nda ise voleybolun devleri İtalya ile Rusya öne çıkıyor. Millilerimizin ilk dörtte yer alarak çeyrek finale yükselmesi madalya yolunu açacak gibi görünüyor. Kadın milli voleybol takımımız çok formda ve bunu başarabilecek güce sahip.

ATLETİZM (Erkekler 100 Metre)
Bu dalda Usain Bolt tartışmasız favori olarak gösteriliyordu, Johan Blake'e geçilinceye kadar. Hürriyet gazetesinde Çağrı Develioğlu imzasıyla yayınlanan haberde de yazıldığı gibi "Şampiyon Bolt, “En iyisi olduğumu yine göstereceğim” derken belki de hiç olmadığı kadar baskı altında zira ‘Canavar’ Blake’in dereceleri “yeni bir şampiyon mu izleyeceğiz” sorularını sordurtmaya başladı bile! Powell her zamanki ciddiyetiyle hazırlanırken, “Artık yeter” demek istiyor. Gay ve Gatlin ise ABD takımı olarak Jamaika dominasyonuna son vermenin hesaplarını yapıyor." 

Bu yarış 100 yılın 100 metresi


YÜZME (Erkekler ve Kadınlar 50 Metre Serbest)
Atletizmde 100 metre neyse yüzmede de 50 metre aynı merak ve heyecanla beklenir. Sonucun çok küçük farklarla ortaya çıkması da sadece atletik özelliklerin değil motivasyonun da önemini arttırır. 






FUTBOL
Güzel oyun, Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonası gibi organizasyonlarda daha güzel ve sanki yeri olimpiyat değil gibi ama bu kez değil. Futbolun beşiği İngiltere, daha doğrusu Britanya iddialı bir kadro belirledi. İspanya'nın ve Brezilya'nın kadroları da seyredilir. Dahası Uruguay, Senegal ve Kore de gençlerine güveniyor. İlk üçe kim girer, kestirmek güç.





YELKEN
Bu sporda çalışmaya, iyi bir teknik bilgiye, güce ve şans öpücüğüne ihtiyaç var! Rüzgarın bir anda değişen yönü, küçücük bir hata, bu sporun favorisi Britanyalı Ben Ainslie'nin bile madalya umutlarını uçurabilir.






BİSİKLET (BMX)
Fotoğraftaki güzel gülüşlü hanımefendi Avustralyalı Caroline Buchanan. Sıra dışı sporlar arasında görülen ancak 2008'den bu yana olimpik sporlar arasında kabul edilen dalın da Buchanan gibi favorileri var ancak durum bildiğiniz gibi değil. Bu sporda sakatlıklar ciddi boyutta yaşanabiliyor, performansın yanında şans da sonucu etkiliyor.