Sayfalar

31 Aralık 2013 Salı

GENİŞ ÇEVRELİ!

Trabzonspor Basın Sözcüsü'nün yansıyan açıklamaları ilginç. Sadece Fenerbahçelilerin bazı noktalara dikkat çekmesi daha da ilginç. Soran olursa Aziz Yıldırım'a "örgüt lideri" dersiniz, İbrahim Hacıosmanoğlu'na ise "geniş çevreli"...

29 Aralık 2013 Pazar

22 Aralık 2013 Pazar

FENERBAHÇE FARKTAN KURTULDU!

"Kötü başladı, yenik duruma düştü; dengeyi kurdu, golü de buldu ama rakibinin baskısına cevap veremeyerek yenildi."
Bu cümlelerin öznesi önceki haftalarda Fenerbahçe'nin rakipleriydi. Ancak bu defa Fenerbahçe kötü başladı ve kötü bitirdi.

3 Aralık 2013 Salı

ŞİMDİ AFFETTİRMEK İÇİN NE YAPACAK?

Kariyeri boyunca hiç kırmızı kart görmeyen ancak Fenerbahçe formasıyla üçüncü kez bir maçta takımını eksik bırakan Raul Meireles'in pişman olduğu haberleri geliyor.

1 Aralık 2013 Pazar

CESUR YANAL, TEDİRGİN BILIC

Öncesinde maçı Fenerbahçe hanesine kayıp olarak yazan çoktu. Üst üste galibiyetlerle ileri fırlayan sarı lacivertliler karşısında, Galatasaray maçının etkilerini üzerinden atmış gibi görününen Beşiktaş'ı şanslı görenler bile vardı. Şansı, Slaven Bilic'in tercihleri azalttı.

1 Kasım 2013 Cuma

FENERBAHÇE NEYİ OYLUYOR?





Fenerbahçeliler için önemli üç basın toplantısı da izledim. Sabırla… zaman zaman kızarak, zaman zaman üzülerek ve şaşırarak.

16 Ekim 2013 Çarşamba

BİR TERSLİK VAR!


Ortada bir terslik var.
Birinci sporumuz futbol ise neden bu kadar başarısızız?
Başarısız olduğumuz bir spor dalı, nasıl oluyor da birinci sporumuz oluyor?

18 Eylül 2013 Çarşamba

FENERBAHÇELİLER AYDINLAR'A HAKSIZLIK MI ETTİ?

Eski TFF Başkanı kendisinin en haklı kişi, Fenerbahçe'yi yönetenlerin ise en haksız kişiler olduğunu savundu.

Mehmet Ali Aydınlar, 2 Kasım'da yapılması beklenen Fenerbahçe Kulübü Olağanüstü Genel Kurulu'nda başkanlığa aday olmayacağını duyurdu ancak şart koşarak...

Aydınlar, "Ben samimiyet gösterdim, karşılık bulamadım" diyor. Belki gerçekten öyledir. Belki Aydınlar çok iyiydi de çevresi kötüydü.

13 Eylül 2013 Cuma

TERİM DEHASI (!)

Galatasaray - Medical Park Antalyaspor maçında Fatih Terim'in kaos yaratmayı amaçlayan taktiği, Samet Aybaba'nın korkaklığının yardımıyla beraberlik sağladı.

10 Eylül 2013 Salı

ÇIKMADIK CANDAN...

Milli Takımımız, Romanya'yı 2-0 yendi ve "Daha önce nerelerdeydiniz?" dedirtti.

Romanya Teknik Direktörü Piturca, Türkiye'nin risk alıp boşluklar vereceğini tahmin ediyordu. Milli Takım, risksiz bir oyunla golü buldu ancak bitiren darbeyi vuramayınca sıkıntı yaşadı. Neyse ki ikinci gol de geldi, averaj da düzeldi.

YOK BÖYLE RALLİ (VİDEO)

ABD Açık Tenis Turnuvası'nda kazanan Nadal oldu.

Rafael Nadal'ın 13'üncü Grand Slam şampiyonluğuna ulaştığı maçın ikinci setinde yaşanan rallinin benzeri pek bulunmuyor.

27 Ağustos 2013 Salı

HER ŞEY ORTADA

Fenerbahçe, teselli bile olamayacak bir oyunla Arsenal'e elendi. Sarı lacivertlilerin defoları Şampiyonlar Ligi seviyesinde daha çok belli oldu.

Günler boyunca maçı gözlerinizin önüne getireceksiniz. Yüzlerce sayfa okuyacaksınız. Ben yükünüzü arttırmayacağım.

SPOR FİLMLERİ: GREEN STREET HOOLIGANS

Holiganizme güzelleme mi, dostluğa övgü mü? Futbolu sevenleri mi anlatıyor, rakip takımın taraftar grubuyla kavga edip attıkları dayağın İngiltere'de Lady Di'nin ölüm haberinden bile hızlı yayıldığıyla övünenleri mi?

Film, tuttuğu takımı hayatının bütün alanlarında öne çıkaran bir grubu anlatıyor. Futbolu değil.

22 Ağustos 2013 Perşembe

EN GÜZEL KAÇAN GOL

Nicolas Anelka'nın futbolu bıraktığı iddiası ortaya atıldı. Gerçek sonra ortaya çıktı. Türk futbolseverler ve özellikle Fenerbahçeliler, Fransız futbolcuyu attığı gollerden çok kaçırdığı "çok güzel" gol nedeniyle daha sık anıyor.

SPOR FİLMLERİ: WIMBLEDON

Andy Murray'den önce bir Britanyalı, Wimbledon Tenis Turnuvası'nı nasıl kazanabilirdi? Elbette masal tadında bir romantik komedide!

SPOR FİLMLERİ: AŞKIN GÜCÜ (TIN CUP)

Golfün "etiket" olarak tanımlanan çoğunluğu yazılı olmayan centilmenlik kurallarını boş verin! Üzerine de nasıl başladığı belli olmayan bir aşkı ekleyin. Aşkı öğrenemeyebilirsiniz ama kaç defa seyrederseniz seyredin golfü hiç öğrenemezsiniz.

18 Ağustos 2013 Pazar

ERKEN UYARI SİTEMİ

Fenerbahçe'nin Torku Konyaspor ile yaptığı ligin ilk maçını olabildiğince sakin ve küfür içermeyen kelimelerle değerlendirmek zor. Yapılacak en hafif değerlendirme, sarı lacivertlilerin teknik direktör faciasına uğradığı olur.

Fenerbahçe 2013-2014 sezonundaki ilk yarıda farklı, ikinci yarıda farklı oynadığı maçlar serisine bir yenisini ekledi.

14 Ağustos 2013 Çarşamba

ALTIN VEDA (VİDEO)

Atletizm denince akla gelen ilk isimlerden Yelena Isinbayeva, başarılarla dolu kariyerini zirvede noktaladı. Isinbayeva, kariyerinin son yarışmasında dünya şampiyonu oldu.

12 Ağustos 2013 Pazartesi

DOPİNG BELASI

Önceleri tek tüktü. Bir sporcu dopingli çıktığında "yediği bir şeyden", "bilmeden" aldığına daha kolay inanabiliyorduk. Hatta Süreyya Ayhan Kop örneğinde olduğu gibi komplo teorileri bile inandırıcı gelebiliyordu.

Ne zamanki doping skandalları art arda patlamaya başladı, neredeyse sistematik bir durum olduğu anlaşıldı.

HAZIR DEĞİLİZ HİÇBİRİMİZ!

Sezon başlamış, iki takım da hazır değil. Bunu da yıllarca olağan bir şeymiş gibi yutturdu büyük Türk futbol ulemaları... Hadi, köşe doldurmaktan fazlasını beceremeyenler var, futbol kulübü yönetenler ve teknik adamların işi ne?

Futbolun bir numaralı yalanı varsa o da sezon başında hazır olmayan/olamayan takımdır. O takım yalandır. Sezona hazır olursun, bir planın ya da anlayışın olur; sezon ilerledikçe onu geliştirirsin. Hatta sezonlar ilerledikçe mükemmelleştirirsin. Doğrusu budur.

9 Ağustos 2013 Cuma

KALİTESİZSİN!

Bursaspor, Avrupa Ligi 3. Ön Eleme Turu rövanş maçında taraftarlarını kahretti. Teknik Direktör Hikmet Karaman, "Futbol adına negatif aksiyonlar bizi buldu." dedi ama bence Bursaspor'u vuran kalitesizlikti.

Deplasmanda iki gol atıyorsanız, iki de gol yemenize rağmen kimse kalitenizi sorgulamaz. Öne geçtiğiniz maçta yenik duruma düşerseniz sorgulanabilirsiniz ama... Kurtarıcınız, son dakikada gelen beraberlik ve tur için avantaj getiren goldür. Kalite kontrolü için dikkatli gözler bir hafta sonra yine üzerinizdedir. Bu defa hüküm vermek için maçın sonunu beklemezler!

FENERBAHÇE İTE KAKA-2


Maçın üzerinden kaç gün geçti, bir iki söz söylememiş bir ben kalmış olabilirim endişesiyle (?) yazıyorum.

Ersun Yanal, Salzburg ile yapılan ilk maçın son 30 dakikasını beğendiğini söylemişti. İşte o 30 dakikayı bu kez maçın başına koymuştu. Yanal, bu sürenin uzatılmasını amaçladığını da belirtmişti ama işte o rövanşta olmadı.

1 Ağustos 2013 Perşembe

FENERBAHÇE İTE KAKA

Fenerbahçe, klasik bir sezon başı performansı sonrası Salzburg ile 90+3'te penaltıdan gelen golle 1-1 berabere kaldı.

Teknik adamlar "dizilişlerin, şablonların önemi yok" derler ama biz ölümlüler, özellikle de televizyondan seyrettiğimiz maçları taktiksel olarak anlamlandırabilmek için bazı rakamlara ihtiyaç duyuyoruz. Fenerbahçe, maça başladığında hücumda 4-1-2-1-2 ya da 4-4-2 diamond olarak adlandırılabilecek bir dizilişle sahadaydı. "diamond" havalı gibi duruyor ama uygulama açısından şeker ayarı pek tutmamış baklava kıvamındaydı Fenerbahçe.

Meireles'in hücumda sağ kanada yaklaştığı, Alper'in forvetlere en yakın adam olduğu, Webo'nun partneri Kuyt'ın da genellikle solda yer aldığını belirtmek gerekiyor.

Aklımız hemen geçen sezonki farklılıklara gittiği için sanki Ersun Yanal'ın kurgusu, Aykut Kocaman'ın anlayışından farklı olarak forvet elemanlarının değil, orta alan oyuncularının daha hareketli olacağı izlenimi verdi. Plan buysa uygulama zayıftı. Ayrıca özellikle ilk yarıda bir plan varmış gibi de görünmüyordu.



31 Temmuz 2013 Çarşamba

MİLYONLAR HAVADA UÇUŞUYOR

Avrupa'da transfer hareketliliği Fransa'dan sonra İngiltere'de yaşanıyor.

İngiltere'de transfer gündemini Bale, Suarez, Fabregas ve Rooney oluşturuyor.

İspanyol devi Real Madrid, kesenin ağzını açtı; Tottenham'ın Galli yıldızı Gareth Bale'i kadrosuna katmayı amaçlıyor.

Tottenham Yönetim Kurulu Başkanı Daniel Levy, Bale'in tüm zamanların en pahalı transferi olması için çabalıyor gibi. İddia, Bale için 100 milyon avro ve Luka Modric'in istendiği yönünde...

26 Temmuz 2013 Cuma

SU ÜSTÜNDE YÜRÜMEYE GEREK KALMADI

Trabzonspor için maç başlamadan önce kağıt üzerinde Volkan ile Olcan kanatlardan bindirir, Henrique bastırır, Adrian sızar gibi düşünülüyordu ancak bu futbolcuların 3-0'lık galibiyete rağmen en hafif ve kibar tabirle hazır olmadıkları görüldü.

Özellikle ilk yarı boyunca hatta Trabzonspor'un ikinci golü bulduğu dakikalara kadar Derry City'li futbolcular fiziksel olarak rakibinden üstündü. Dakikalar ilerledikçe fiziksel güçten düşmesi Trabzonspor'un işine geldi.

24 Temmuz 2013 Çarşamba

YARGITAY BAŞSAVCISI ONAMA İSTEDİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, hazırladığı tebliğnameyi tamamlayarak davaya bakacak Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderdi. Başsavcılık, şike davasında, aralarında Aziz Yıldırım ve Olgun Peker'in de bulunduğu bazı sanıklar hakkında verilen mahkumiyet kararlarının onanmasını istedi.

Tebliğnamede, Aziz Yıldırım hakkında, spor müsabakalarının sonucunu etkilemek amacıyla Türkiye Profesyonel Süper Ligi'nde şike ve teşvik primi suçlarını işlemek amacıyla suç örgütü kurup yönetmek suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün onanması istendi.

20 Temmuz 2013 Cumartesi

BİR KÖŞE YAZISI ŞABLON DENEMESİ VE AĞIZDA BIRAKTIĞI KEKREMSİ TAT

Zaman gazetesinde Hüseyin Gülerce'nin 19 Temmuz Cuma günkü yazısını okuduktan sonra aklıma geldi. Acaba yazıda küçük değişiklikler yapılsa nasıl olurdu? Küçük değişiklikler de sadece birkaç ismi değiştirmek, yazının anlam bütünlüğünü bozmayacak şekilde eklemeler ve çıkarmak yapmaktan ibaret olacaktı.

Ortaya şöyle bir sonuç çıktı:

Erdoğan gitsin, AK Parti kalsın” planı…

Gezi Parkı olaylarında ortak slogan, “Erdoğan istifa”ydı. Sonra fısıltı halinde şu yayıldı: “AK Parti, istikrar için çok önemli. Zaten AK Parti’nin bir alternatifi de yok.

Mesele, Başbakan Erdoğan’la ilgili. Erdoğan otoriterleşiyor, sivil vesayeti inşa ediyor. Kimseyi dinlemiyor. Erdoğan giderse mesele kalmaz…” AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Numan Kurtulmuş, 23 Haziran’da katıldığı bir televizyon programında fısıltıyı dillendirdi ve “AK Parti kalsın, Tayyip Erdoğan gitsin istiyorlar.” dedi.

17 Temmuz 2013 Çarşamba

KUPA VEREM Mİ?

Önümüzdeki maçlara biz de bakmak istiyoruz ama iki lafı bir araya getiremeyen futbolcu sığlığıyla değil...
Hürriyet gazetesinde Kenan Başaran iç gıcıklayıcı ve harika bir yazı yazmış. Biraz vicdanım olsa (!) 2010 - 2011 sezonunda Fenerbahçe'nin elde ettiği şampiyonluk kupasını en çok hak edene değil de en çok isteyene veresim geliyor! 

7 Temmuz 2013 Pazar

YABANCI SEVDASI

TFF'nin yabancı sınırıyla ilgili kararı tartışma yarattı. Peki gerçekten AB vatandaşı futbolculara kapıların açılması mümkün mü?
Futbolumuzun bir çok sorunu arasında yabancı futbolcu sınırı belki aslında en önemlisi değil ama üzerinde yapılan tartışma Yıldırım Demirören başkanlığındaki Futbol Federasyonu yönetimini sona erdirebilecek gibi görünüyor.

27 Haziran 2013 Perşembe

FENERBAHÇE LİGDEN ÇEKİLMELİ Mİ?


Fenerbahçe'nin ligden çekilmesini istemek romantik bir hareket tarzı olabilir ama genlerinde realistlik vardır.
Fenerbahçeli taraftarların aklında 3 Temmuz sürecinin ilk günlerinde yapılan "Bizi düşürün!" çıkışı var. Bunu, Fenerbahçeliler dışında kimse göze alamadı. Çünkü hala Fenerbahçe, Anadolu'ya gittiği her yerde bereketini de götürüyor. (Fahiş bilet fiyatlarını hatırlayın)

26 Haziran 2013 Çarşamba

BİR DE BURADAN BAKIN

İyi ki Twitter var! Kardeşlerimizi tanımamıza imkan tanıyor! Sadece bir futbol takımı tutmuyor... Adaletin intikam olmadığının da farkında...


Buraya duygularını paylaştığım @firataktav'ın 26 Haziran 2013 Salı TSİ 04.15 ile 04.30 arasında Twitter'dan yazdıklarını paylaşıyorum, örnek olsun diye...

FENERBAHÇE ŞİKE YAPTI MI?

Fenerbahçe şike yaptı mı? Taraftarı gönülden inanıyor ki hayır!
Şaibeli olduğu iddia edilen 2010-2011 sezonu gibisini az gördü Fenerbahçeli gözler. Yürekleri ağızda çok maç seyretti. Hatta şike cezasını kesen mahkeme bile gerekçeli kararına Fenerbahçe'nin şampiyonluğu ile biten sezonu tanımlamak için "(…) şike ve teşvik eylemlerinden haberdar dahi olmayan teknik adamının ve çoğu futbolcusunun emek ve çabaları (…)” ifadesini katmak zorunda kaldı.

12 Haziran 2013 Çarşamba

ÖLÜM DEPLASMAN YASAĞI GETİRDİ

Arjantin Futbol Federasyonu'nun holiganizme karşı ilk tedbiri, deplasman takımının taraftarına yasak getirmek oldu.

Dünyanın önde gelen futbol ülkelerinden Arjantin, zaman zaman holiganların şiddet görüntüleriyle haberlere konu oluyor.

Ülkede futbol terörü 2000 yılından günümüze kadar 70'den fazla can aldı..

Son olarak Estudiantes - Lanus karşılaşmasında çıkan olaylarda bir taraftar hayatını kaybetmişti.

6 Haziran 2013 Perşembe

EYLEM ŞEHVETİ

31 Mayıs’ta başlayan ve günlerdir süren gösterilerin arkasında gerçekten şer güçler var mı, bilmiyorum. Bildiğim, polis şiddetinin ve göstericilerin karşılık vermesinin hiç kimseye yarar sağlamadığı…

Bir sabah ansızın, gazıyla copuyla çadırda ağaç nöbeti tutanlara düzenlenen saldırı kabul edilemez. Eylem yayıldıkça Taksim’de sadece varlıklarını duyurma amacındaki binlere uygulanan orantısız güce akıl ermez. Demokrasiyi sadece sandıktan ibaret görenlere, oy çokluğu ile iç savaş ima edenlere acınır. Seçimlere ve olası Anayasa referandumuna doğru safları sıklaştırma hamlesi onaylanamaz.

29 Mayıs 2013 Çarşamba

BİR DEVRİN SONU

Ve Fenerbahçe'de Aykut Kocaman devri sona erdi... Kocaman, Sportif Direktörlük ve Teknik Sorumluluk görevlerinden istifa etti. Aykut Kocaman'ın "Malum süreçlerde yaşanılanlardan dolayı çok yıprandım. O yüzden bu bir nöbet değişimi olacaktır." dediği öğrenildi.


5 Nisan 1965'te Sakarya'da dünyaya gelen Aykut Kocaman, Jimnastik alanında 40'a yakın madalya kazanmasının ardından futbolla ilgilenmeye başladı.

Kocaman, 1980 yılında amatör bir kulüp olan Kabataş Altınmızrak'ta futbol hayatına başladı. Daha sonra Sakarya'ya taşınan futbolcu burada Sakaryaspor kulübüne katıldı ve profesyonel olarak futbol kariyerine başladı.

19 Mayıs 2013 Pazar

TARİHTEN NOTLAR

Habertürk televizyonunda yayınlanan Tarihin Arka Odası programında son derece yararlı bilgiler vardı. Programı izlerken aldığım kısa notlar şöyleydi:

"Tarihçi Murat Bardakçı, resmi belgeler ışığında ilk kurulan kulübün Fenerbahçe olduğunu açıkladı. Daha öncesi varsa bile belgesi yokmuş."

YAPRAK KAFALILAR!


Tribünde muz sallayan adamları savunan adamlar mı yönetiyor bu kulübü?!


Bu satırları okuyanların, artık ölü bir efsane haline gelen Behzat Ç. dizisini izlediklerini var sayıyorum, saymak istiyorum; çünkü başka türden kelimeler yaprak gibi muz sallayanların yaptıklarını hakkıyla açıklamıyor.

Muzcular ırkçı değil, öyle mi! Kimse kimseyi aptal yerine koymasın, midesi bozuk kişinin arşiv fotoğrafları ortada. Hasbelkader eline her geçirdiğini yaprak gibi sallayan diğer kişi için ise söylenecek bir söz yok.

13 Mayıs 2013 Pazartesi

DERBİNİN ARDINDAN


Galatasaraylılar, 15 yıldır kazanamadıkları Şükrü Saracoğlu Stadı'nda sevinemedik diyemeyecekler.

Galatasaray derbisi, Fenerbahçe adına en azılı Aykut Kocaman düşmanının bile takdir edeceği taktik üstünlükle sona erdi. Sahada futbol adına yapılması gereken ne varsa yaptı sarı lacivertliler. Hem de herkesin seveceği şeyleri. 

Önde basmak, kanatları kullanmak, hareketli forvetler, alan daraltma, dönen topları toplama, telaşsız çabuk oyun… Fenerbahçe'nin topu rakibine bırakmadan da kazanabileceğini gördük.

8 Mayıs 2013 Çarşamba

BİR DEVİN HİKAYESİ


Bayern Münih, kurulduğu 1900 yılında en büyük değildi. Uzun süre hatta Bundesliga kurulduktan sonra bile hep var olma savaşı verdi. 

Kuruluş günlerinde parlak sonuçlar elde etse de sonraki dönemde Almanya'yı saran nazizim, başkanı ve teknik direktörü Yahudi olan Bayern'in dışlanmasına neden oldu.  Münih'in futboldaki abisi 1860 Münih'ti ve Bayern'in kendini ispatlaması için çok çaba harcaması gerekti.

6 Mayıs 2013 Pazartesi

FENERBAHÇE KRİTİK DÖNEMEÇTE

Sarı lacivertliler, şampiyonluğu en büyük rakibine kaptırdı; 10 puan geride kaldı ve eğer gidişatı tersine çeviremezse lig ikinciliği bile tehlikede..

Fenerbahçeliler, daha geçen hafta takımlarının Avrupa Ligi finalinde oynadığının hayalini kuruyordu, bugün ise lig ikinciliğini kaybetmekten korkuyor.

1 Mayıs 2013 Çarşamba

AMSTERDAM'A GİDİYORUZ!

Fenerbahçe, Avrupa Ligi'nde rakiplerinin apoletlerini söke söke finale yürüyor..
Tarih 20 Eylül 2012… Şampiyonlar Ligi'nde Spartak Moskova'ya elenen Fenerbahçe, Avrupa Ligi grubundaki ilk maçında, Marsilya karşısında… Biri Alex'in attığı golle 2-0 öne geçen temsilcimiz, maçtan son dakikalarda yediği gollerle 2-2 berabere ayrılıyor. Fatura, Alex'i 67'nci dakikada oyundan alan Aykut Kocaman'a kesiliyor.

Tarih 29 Eylül 2012… Fenerbahçe'nin rakibi Kasımpaşa… Sarı lacivertliler, özelikle ikinci yarıdaki kötü oyunla 2-0 mağlup oluyor. Maç, dünya gözüyle Alex de Souza'yı izlediğimiz son karşılaşma oluyor. Sonrası malum, efsane ile yollar ayrılıyor.

Tarih 22 Aralık 2012… Deplasmanda büyük sıkıntı yaşayan Fenerbahçe, artık evinde de yenilmez değil. Medical Park Antalyaspor'dan sonra Karabükspor da Şükrü Saracoğlu Stadı'ndan galibiyetle ayrılıyor.

Tarih 23 Aralık 2012… Fenerbahçe bir badire daha atlatıyor. İlk yarıda, 27 puanı olan sarı lacivertlilerin teknik direktörü Aykut Kocaman, "Kendimi güçlü hissetmiyorum" sözleriyle istifasını açıklıyor. Takım ve başta Aziz Yıldırım olmak üzere yönetim, Kocaman'ı görevde kalması için ikna ediyor.

22 Nisan 2013 Pazartesi

SENİ YİRİM!

Luis Suarez'in Banislav Ivanovic'i ısırması, benzer olayları akla getirdi. İşte Defoe'dan Tyson'a "ısırık" geçmişi...



LİG BİTTİ, ELDE KALDI İKİ KUPA



Fenerbahçe, üç kulvardan birinde havlu attı. Benfica'nın Gençlerbirliği'nden daha az tehlikeli olmayacağı kesin. Umarım, fıkradaki gibi, alınan ders acı bir tat olmaz.

Fenerbahçe, iyi oynadığı ilk yarıda iki farklı geriye düştü; kötü oynadığı ikinci yarıda ligi kaybetti. Gençlerbirliği, Fenerbahçe'nin son haftalardaki en cüretkar rakibi Gençlerbirliği oldu. Gollerin birinin duran toptan, diğerinin basit yerleşim hatasından geydiğine bakmayın. Ankara ekibi, son haftalarda, sarı lacivertlilerin ceza alanına en çok oyuncu buluduran takım oldu.

21 Nisan 2013 Pazar

KONUK YAZAR: "BETERİN BETERİ VAR!"

www.ofsaytibilenkadinlar.com sitesinden alıntıdır.

Binbir güçlükle başladı Beşiktaş bu sezona... Hem maddi hem manevi yıpranmışlıkları vardı. Avrupa'yı feda ettikten sonra Süper Lig'e de pek umutlu başlamadı.
Böyle bir enkaza önce Başkan Fikret Orman sahip çıktı. Mali sorunları çözerken tabi ki futbolun başına da bir patron gerekirdi. Görüşmeler yapıldı, teklifler sunuldu ve Samet Aybaba.... Beşiktaş'ı ligde ortalarda bir yerde tutmak için futbol takımının başına geçti.

16 Nisan 2013 Salı

SPOR FİLMLERİ: DALGALARA KARŞI (SOUL SURFER)

SPOR FİLMLERİ: DALGALARA KARŞI (SOUL SURFER)

Televizyona "maç yoksa bir şey yok" muamelesi çeken biriyim. İşim gereği tüm günüm monitörlerin karşısında geçiyor. Dinlenmek için televizyon seyretmeyi tercih ettiğimde birkaç dizinin yanında ilgimi yine "içinden spor geçen filmler" çekiyor.

14 Nisan 2013 Pazar

1-0 OLSUN BİZİM OLSUN

Fenerbahçe, tıpkı Lazio maçında olduğu gibi ilk ve belki tek atağında sonuca gitti.

Fenerbahçe, Eskişehirspor maçına bilinen formasyonu sol kanatta Kuyt'ı kullanarak çıktı. Mehmet Topal savunmanın önündeki sübaptı. Her zamanki gamsızlığıyla Cristian da M. Topuz-Webo-Kuyt üçlüsüne en yakın orta alan oyuncusuydu.

Benim dikkatimi çeken Kuyt'ın sol kanatta olmasından çok Meireles'in ona yakın oynamasıydı. Portekizli futbolcu defansif görevlerini yerine getirdi ama hücumda yoktu. Burası onun oynaması gereken alan değil. Zaten Cristian çıktıktan sonra forvet hattına en yakın futbolcu oydu ve etkinliği daha da arttı.

Yine dizilişte Kuyt'ın solda olmasından çok Topuz'un normal yerindeki etkisizliği daha çok dikkat çekiciydi.

İlk yarı Eskişehirspor'un şutları, Fenerbahçe'nin Avrupa Ligi'nde elediği Lazio'nun şutlarından etkiliydi ve neyse ki gol olmadı.

Pozisyonsuz geçen ilk yarıdan sonra Fenerbahçe ikinci yarıya aynı kadroyla ancak minik bir değişiklikle çıktı: Kuyt, Webo'ya; Cristian her ikisine daha çok yakınlaşmıştı. İstenirse bunu 4-4-2 olarak da tanımlayabiliriz. Gol de Cristian'ın her maçta yapması gerekeni yaptığı anlarda, forvetlere yakınlaştığı bölümde onun ayağından geldi. Webo'nun pota altındaki pivot gibi yaptığı ve Cristian'ın önünü açtığı hareketi de unutmayalım. (Golden önce Alper'in geçerlilik kazanmayan golünde bence de elle oynama vardı.)

13 Nisan 2013 Cumartesi

KÜSTAHLIĞA ÖDÜL!

Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun son kararları gösterdi ki sahaya dalabiliriz... Ahlakımız izin verirse rahatlıkla tehditlerde bulunabilir ve küstahlık yapabiliriz. Cezası yok!



PFDK'nın Fatih Terim kararı açıklandı. 7+2'lik cezayı Fenerbahçeliler az, Galatasaraylılar çok buldu. Asıl dikkat çeken, Terim'e maç sonrası açıklamalarından dolayı "men cezası" almaması oldu. Kurul, 20 bin lira cezayı yeterli gördü.

Peki Terim, yaklaşık 20 dakika süren ayak üstü açıklamalarında ve yayıncı kuruluş Lig TV'de yaptığı açıklamalarda özetle ne demişti:

HEPİMİZ KOCAMANIZ!

Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, verdiği derslere bir yenisini ekledi. Onu artık istifaya davet etmek Türk futbolu için de haksızlık.

Fenerbahçe, gerektiği gibi oynayıp gerektiği sonucu aldı ve Lazio'ya yenilmeden yarı finale yükseldi. Sarı lacivertliler, futbolda daha önce böyle bir noktaya ulaşamamıştı.